19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2663 Karar No: 2016/12751 Karar Tarihi: 29.09.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2663 Esas 2016/12751 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/2663 E. , 2016/12751 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, karşı taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, tarafların kardeş olup, aralarında borç doğuran hiçbir şey olmamasına rağmen davalı yanca suiniyetle yaratılan veyahut ele geçirilen senedin icra takibine konulduğunu, senedin gerçek bir borç karşılığı olmadığını, davalının 1980 yılları başında yaptığı trafik kazası sonrasında yaralanan kişiye kardeşinden şikayetçi olmaması için davacının senet verdiğini, sonrasında parasını davalıya verip senet bedelini ödeyip senedi almasını istediğini, senedi alıp yırttığını söyleyen davalıya, müvekkilinin güvenmediğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığını iddia ederek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının taraflar arasında görülen davalarda farklı ve çelişkili beyanlarda bulunduğunu, davacının davalı ile birlikte dava dışı diğer kardeşleri ...a ait iş yerinde çalıştıklarını ve kazandıkları parayla edindikleri taşınmazları ağabeyleri olan davacı adına tescil ettirdiklerini, 1995 yılında birlikte çalışmanın bırakıldığını, taşınmaz birikimi hissesine karşılık senedin verildiğini savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamından davanın, sahtecilik hukuki sebebine dayalı olarak açılmış menfi tespit davası olduğu, kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile davalının sahtecilik suretiyle dava konusu senedi oluşturduğu yönündeki iddiaların yerinde olmadığının belirlendiği, davacının dava konusu senedin hile ile ele geçirildiği yönündeki iddialarının da yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 29/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.