20. Ceza Dairesi 2017/6345 E. , 2017/7268 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/01/2013 tarihli ve 2011/1660 esas, 2013/29 sayılı kararının infazı sırasında, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından, aynı Kanunun 191/1, 62 ve 50/1-a. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına ilişkin Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/12/2013 tarihli ve 2013/874 esas, 2013/1112 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresinde kasten işlediği yeni bir suçtan mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle önceki hükmün açıklanarak anılan Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/534 esas, 2017/98 sayılı kararınının (açıklanması yapılan ve kanun yararına bozulması istenilen kararın Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/04/2017 tarih 2017/141 esas ve 2017/272 karar sayılı kararı olmasına rağmen sehven dosyaya hükmün açıklanması için ihbar yapan mahkeme kararının bilgilerinin yazıldığı anlaşılmıştır) kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/08//2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık hakkında 29/08/2011tarihli eylemi nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/10/2011 tarih, 2011/47107 esas numaralı iddianamesi ile TCK"nın 191/1-2-3-4-5, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Sanığın yargılanması sonucu Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/01/2013 tarihli ve 2011/1660 esas, 2013/29 karar sayılı kararı ile sanık hakkında üzerlerine atılı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191/2. Maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen karar usulüne uygun olarak tebliğ edildikten sonra 21/03/2013 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/01/2013 tarihli ve 2011/1660 esas, 2013/29 sayılı kararının infazı sırasında sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığı belirlenerek denetimli serbestlik dosyasının kapatıldığı ve mahkemesine ihbarda bulunulduğu mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/12/2013 tarih ve 2013/874 esas, 2013/1112 sayılı kararı ile TCK"nın 191/1, 62 ve 50/1-a. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına karar verildiği, bu kararın ise 24/02/2014 tarihinde kesinleştiği,
4- Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/12/2013 tarih ve 2013/874 esas, 2013/1112 sayılı kararı ile 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilen sanığın denetim süresinde kasıtlı suç işlemesi nedeni ile sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı ve sanık hakkında Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/04/2017 tarihli ve 2017/141 esas, 2017/272 sayılı kararı ile TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
5- Sanığın yüzüne karşı verilen hükmün 28/04/2017 tarihinde kesinleştirilerek infaza verildiği, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Asliye Ceza İlamat Masası tarafından 09/05/2017 tarihinde kanun yararına bozma yoluna gidileceğinin bildirilmesi üzerine mahkemesince 09/05/2017 tarihli yazı ile ilamat evraklarının işlemsiz olarak iadesinin istenildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kasapmına göre, 1- Sanık hakkında verilen 16/02/2017 tarihli karardan önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı ve sanığın aleyhine olacak şekilde ceza tayininde, isabet görülmemiştir. » denilerek, Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/04/2017 tarih 2017/141 esas ve 2017/272 karar sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında verilen 20/04/2017 tarihli karardan önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle sanığın hukuki durumunun değişiklik öncesi ve sonrası kanunların bir bütün halinde değerlendirilerek ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri infaz edilirken ısrar koşulunun oluşup oluşmadığı da göz önüne alınarak yeniden belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı ve sanığın aleyhine olacak şekilde ceza tayinine karar verilmesi, kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Bakırköy 36. Ceza Mahkemesi"nce 20/04/2017 tarih, 2017/141 esas, 2017/272 karar sayı ile verilen kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 26.12.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.