Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/14-476
Karar No: 2012/720

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/14-476 Esas 2012/720 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tapu tahsis belgesine dayanarak sahip olduğu taşınmazın bir kısmının davalı belediye tarafından dava dışı bir kişiye tahsis edildiğini ve daha sonra bu kısmın satın alındığını belirttikten sonra, tapunun alınması sırasında imar planında eğitim alanında kaldığı gerekçesiyle davalı belediye tarafından başka bir taşınmazın 97 m²'sinin tahsis edildiği bildirilmiştir. Davacı, daha önce tahsis bedeli ödediği için davalı belediyeye borçlu olmadığının tespiti ile tahsili gereken 4.862,00 TL ve tapunun adına tescili için dava açmıştır. Yargılama sırasında 5 ve 6. taksit tutarları olan 2.426,00 TL'nin istirdadı da talep edilmiştir. Mahkemece davacının borçlu olmadığı tespit edilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Temyiz üzerine yapılan incelemede mahkeme kararı onanmıştır.
Detaylı kanun maddeleri:
- 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III-1 maddesi
Hukuk Genel Kurulu         2012/14-476 E.  ,  2012/720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 17.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/12/2011
    NUMARASI : 2011/423 E-2011/471 K.

    Taraflar arasındaki  “Tapu iptali ve tescil, menfi tespit, istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 17.Hukuk Mahkemesi’nce  davanın kabulüne  dair verilen 04.11.2010 gün ve 2009/744 E-2010/326 K. Sayılı  kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 16.05.2011 gün ve 2011/4939 E-6377 K. sayılı ilamı ile;
      ("...Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
    Davacı, 2139 ada 10 parsel numaralı taşınmazın 163 m²"lik kısmının davalı belediye tarafından 11.01.1985 tarihli tahsis belgesi ile dava dışı M. Y. adına tahsisinin yapıldığını, M.Y.ın tahsis bedelinin tamamını davalı belediyeye ödediğini, daha sonra kendisinin, M.Y."ın tahsis belgesindeki hakkını 24.07.2000 tarihinde satın aldığını, satış işleminin davalı belediye tarafından onaylandığını, tapusunu almak için davalı belediyeye müracaat ettiğinde 2139 ada 10 sayılı parselin imar planında eğitim alanında kaldığı belirtilerek 37358 ada 7 parsel numaralı taşınmazın 97 m² lik kısmının tahsisinin yapıldığının bildirildiğini ve kendisinden tahsis karşılığında 14.550,00 TL"yi taksitler halinde ödemesinin istendiğini, daha önce tahsis bedeli ödendiğinden davalı belediyeye borçlu olmadığının tespiti ile belediye ödemek zorunda kaldığı 4.862,00 TL nin davalıdan tahsiline ve 37358 ada 7 sayılı parselin 97 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davacı 07.10.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava açıldıktan sonra ödemek zorunda kaldığı 2.426,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulü ile davacının 14.550,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile davacının ödemiş olduğu 7.288,00 TL nin davalıdan tahsiline, 37358 ada 7 sayılı parselin 97/784 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-28.11.1956 tarihli 25/25 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ve HGK’nun 17.03.1954 tarihli 3/40-39 sayılı kararında belirtildiği üzere her dava açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanır. Dava tarihinden sonra doğacak hakların hüküm altına alınması caiz değildir. Eldeki davada davacı davasını ıslah ederek dava açıldıktan sonra ödediği 2.426,00 TL"nin de tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava tarihinden sonra doğacak alacakların ıslah yoluyla da olsa bu dava içinde talep edilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemenin dava tarihinden sonra doğan 2.426,00 TL alacağa ilişkin istemi reddetmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir...")
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılıma sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

     TEMYİZ EDEN  : Davalı Belediye vekili

      HUKUK GENEL KURULU KARARI

     Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
     Davacı vekili, 2139 ada 10 parsel sayılı taşınmazda tapu tahsis belgesi ile maliki olduğu gecekonduya karşılık, davalı Belediye tarafından, imar uygulaması sonrası 37358 ada 7 parsel sayılı taşınmazda 97 m2’ lik  tapu kaydı verilecek yer için yeniden bedel belirlenerek taksit çizelgesi imzalatıldığını, oysa gecekonduyu satın aldığı bayii tarafından tapu tahsis belgesi alınırken arsa bedelinin verildiğini, mükerrer bedel istendiğini,  taksit çizelgesine göre ilk  dört taksidin ödendiğini ileri sürerek, taksit çizelgesi ile belirlenen arsa bedelinden borçlu olmadığının tespiti, ödediği taksit bedelinin tahsili ile 7 parsel sayılı taşınmazın 97 m2 lik payının tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş; ıslah dilekçesi ile de  yargılama sırasında ödediği beş ve altıncı taksit bedelleri olan 2.426,00 TL’ nin de tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, taksit çizelgesinde belirlenen 14.550,00 TL’den davacının borçlu olmadığının tespiti ile, taksit çizelgesine bağlı olarak davacı tarafından davadan önce ve yargılama sırasında ödenen altı taksit tutarı olan 7.288,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve 7 parsel sayılı taşınmazın 97/784 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
     Davalı Belediye tarafından temyiz üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde metni aynen alınan gerekçe ile hüküm bozulmuştur. Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararını davalı Belediye vekili temyiz etmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacının yargılama sırasında ödediği taksit tutarı olan 2.426,00 TL nin  tahsilinin de hüküm altına alınmasının doğru olup olmadığı; bu kısma ilişkin davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasında  toplanmaktadır.
     Davacı yan, davalı Belediye tarafından kendisine arsa bedeline ilişkin taksit çizelgesi imzalatılarak yeniden bedel istendiğini bildirerek, taksit bedellerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile dava tarihine kadar ödemek zorunda kaldığı dört taksit bedeli olan 4.862,00 TL’nin istirdatını, kalan tutarların ödenmemesi için tedbir konulmasını istemiştir.Yargılama sırasında  tedbir konulmadığı için 5. ve 6. taksit tutarlarını da ödemiştir. Mahkemeye sunduğu 07.10.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile yargılama sırasında  ödediği  5. ve 6. taksit tutarlarının da istirdatını istemiştir.
     Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72.maddesinde menfi tespit davası düzenlenmiştir. Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Eldeki davada  icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davasıdır. 72.maddenin 6.bendinde ise, menfi tesbit davası sırasında tedbir kararı alınmamış ve borç ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği düzenlenmiştir. Yani, menfi tespit davası talebe bile gerek kalmaksızın borç ödenmiş olursa kendiliğinden istirdat davasına dönüşecektir.Öte yandan mahkemece de borcun ödendiğinin öğrenilmesi halinde menfi tespit davasına kendiliğinden(re"sen) istirdat davası olarak devam edilecektir. 
    Somut olayda, davacı yan, davasını açarken tüm taksit tutarlarından dolayı borçlu olmadığının   tespitini istediğine ve yargılama sırasında ödenen 5. ve 6. taksit tutarları olan 2.426,00 TL’ de talebinin içerisinde olduğuna göre, artık menfi tespit davası kısmen ödeme nedeniyle kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden mahkemece bu tutarın da hüküm altına alınması isabetlidir.
     Açıklanan  gerekçe ile Yerel Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Direnme kararı bu nedenle onanmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.10.2012  gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi