4. Hukuk Dairesi 2021/2470 E. , 2021/2454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulüyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp % 10 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL. tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.01.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 65.493,95 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyet tespitinin hatalı olduğunu da belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 63.218,44 TL. tazminatın 30.10.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, teminat dışı olduğundan bakıcı gideri ve rapor ücreti talebinin reddine dair verilen karara, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından; itirazın kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf Mahkemesi tarafından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İHH kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulü ile 63.218,44 TL"nin 30.10.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu"nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2019/1 sayılı kararı ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 30. maddesi ile kurulan
sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetinin bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi"nin 27.12.2019 tarih, 2019/3817 E.- 2019/842 K. sayılı kararı kaldırılmak ve davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesi de temyiz dilekçesi olarak kabul edilmek suretiyle, İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06.07.2018 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 10 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapıldığı görülmekte olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun (yukarıda belirtilen raporun) usule uygun düzenlenmediği ve KTK"nın 97. maddesi ile ZMSS Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK"nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK"nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK"nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; 06.07.2018 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor bilirkişi heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile
maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, karara esas alınabilir bir rapor olduğu gözetilmek suretiyle inceleme yapılması, davalı vekilinin UHH kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi"nin 27.12.2019 tarih, 2019/3817 E.- 2019/842 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, İstinaf Mahkemesi kararı kaldırıldığından ve bu kararın dayanağı olan İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu temyiz başvurusu olarak değerlendirildiğinden, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.