19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13503 Karar No: 2020/13101 Karar Tarihi: 19.10.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13503 Esas 2020/13101 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir davanın temyiz duruşmasında, mahkemenin hüküm verdiği suça sürüklenen çocuk (SSÇ) lehine yeni kanun düzenlemelerinin olduğu belirtilerek yerel mahkemenin yeniden değerlendirme yapması gerektiği belirtildi. Ayrıca suç tarihi öncesindeki duruma iade edilme veya zararın tazmini gibi şartlar yerine getirilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" ve 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtilmiştir. Ayrıca 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası da incelenerek uygulama koşulları hakkında araştırma yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/13503 E. , 2020/13101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin suça sürüklenen çocuk (SSÇ) lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre SSÇ"nin hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabule göre ise; Kaçakçılığa konu "eşyanın değeri" dışında farklı bir kavram olarak "kamunun uğradığı zararın" mahkemece tespit edilerek, suç tarihinde adli sicil kaydı bulunmayan SSÇ"ye aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle zararı tamamen giderip gideremeyeceğinin sorulması suretiyle 5395 sayılı Kanun göndermesiyle 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesine göre şartları varsa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, zarar karşılanmadığından bahisle CMK"nin 231. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve SSÇ müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.