Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15464 Esas 2017/1387 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/05/2015 tarih ve 2012/552-2015/257 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalının, dava dışı ... alışveriş şirketinde satış elemanı olarak çalışırken şirketin müşteri hesaplarından emniyeti suistimal suretiyle para kaçırdığını, ceza mahkemesinden davalının mahkum olduğunu ileri sürerek davacı ... şirketinin ödemek zorunda kaldığı zararın rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; iddiaların doğru olmadığını, davacının sigortalının zararına davalının sebep olduğu kanıtlanmamıştır. Ayrıca imzaların davalıya ait olmadığını, kaldı ki ceza mahkemesi kararının temyiz edildiğini, kesinleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; incelenen tüm dosya kapsamına göre; davacının iddialarını doğrulayan ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı, Yargıtay tarafından eylemin sübuta erdiğinin kabulü ile davalının görevi kötüye kullanmak suretiyle davacının sigortalısına zarar verdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, icra inkar tazminatı talep edilirken davacı tarafından müddeabihe dahil edilerek talepte bulunulmadığı, icra inkar tazminatının asıl alacağın feri niteliğinde olduğu ve itirazın iptali davası icra takibindeki borca itiraz yönünden tamamen kabul edildiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddi halinde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemez. Bu nedenle mahkeme kararında davalı lehine icra inkar tazminatı yönünden vekalet ücreti verilmesi doğru değil ve bozmayı gerektirir ise de bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükümün beşinci bendinin kaldırılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün beşinci bendinin kaldırılarak kararın bu şeklide DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 548,91 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.