16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/471 Karar No: 2018/2445 Karar Tarihi: 10.07.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/471 Esas 2018/2445 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2018/471 E. , 2018/2445 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma Hüküm : 1- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma: 6352 sayılı Kanunun geçici 1/b maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesi 2- Silahlı terör örgütüne üye olma: TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanma ve 21.12.2009 tarihli terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından kamu davası açıldığı halde bu hususlarda bir hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, dava zamanaşımı süresince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. I-Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6352 sayılı Kanunun geçici 1-b maddesine göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde ve itiraza tabi olup CMK"nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, inceleme yapılmasına yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, II-Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 15.07.2011 tarihli ilk duruşmada, sanık ..."ın alınan savunmasında ve sorulan sorulara cevaben "Kürtçe bir takım sözler kullandığı görüldü" yazılarak savunmasının tamamlandığı, ayrıca sanığın katıldığı diğer celselerde de bu hususun tekrarlandığı, duruşmada hazır bulunan ve Türkçe bildiği anlaşılan sanığın Türkçe dilinde sorgusu yapılamadığı gibi Kürtçe savunma yapmak istediğine yönelik herhangi bir beyanının tutanağa geçirilmediği ve bu konuda bir karar da verilmediğinin anlaşılması karşısında; savunması alınmayan veya alınmış sayılması yönünde bir neden de gösterilmeyen sanığın zimnen susma hakkını kullandığı kabul edilerek savunma hakkı tanınmadan mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 10.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.