19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1837 Karar No: 2016/12744 Karar Tarihi: 29.09.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1837 Esas 2016/12744 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/1837 E. , 2016/12744 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, davacının davalıya herhangi bir şekilde borcu bulunmadığını, taraflar arasında buğday alışverişi dışında başkaca hiçbir ticari ilişki olmadığını, ticareti bırakmasını fırsat bilen davalının, alacaklı olmamasına rağmen takip başlattığını iddia ederek davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, takibe konu bonodaki imzaya davacının itirazı olmadığını , kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata hükümolunması istemiştir. Mahkemece, davacının takip konusu bonodaki imzaya itiraz etmediği, soyut olarak davacının davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı tarafın bononun geçersizliğine ilişkin bir iddiasının da olmadığı, 6102 sayılı TTK"nun 698 ve 779. maddeleri uyarınca davacının sorumlu olduğu, davacının bonodaki borcun ödendiğine dair delil sunmadığı, verilen kesin süreye rağmen yemin deliline de dayanmadığı, davalının tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ispat yükü kendisine düşen taraf davasını vekil aracılığı ile takip etmekte ise mahkemenin yemin teklif etme hakkını taraf vekiline hatırlatabileceği, bu halde tarafın kendisine ayrıca bu konuda ihbarname gönderilmesine gerek bulunmamasına, somut olayda mahkemece davacı vekiline yemin teklif etme hakkını kullanıp, kullanmayacağının bildirilmesi için kurulan ara kararı uyarınca meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına, buna rağmen ihtarda belirtilen kesin süre içerisinde yemin teklif etme hakkının kullanılıp kullanılmayacağı yönünden mahkemeye bildirimde bulunulmaması nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.