23. Hukuk Dairesi 2014/10279 E. , 2015/4303 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, müvekkilinin vergi mükellefi borçlu hakkında vergi borçlarının tahsiline yönelik başlatılan icra takibi sonucunda, borçlu adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine 20.11.2008 tarihinde haciz konulduğunu, anılan taşınmazın satılması üzerine kalan bedelin tüm alacaklılar arasında garameten paylaştırılması yoluna gidildiğini, müvekkili kurumun haczinin birinci sırada olması nedeniyle, satış masrafları düşüldükten sonra kalan tüm bedelin kamu alacaklısı olan müvekkili kuruma gönderilmesi gerektiğini, garameten paylaştırmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan ...İl Müdürlüğü vekili, müvekkil kuruma husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan ... vekili, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ... İcra Müdürlüğünün 2010/1068 sayılı takip dosyasında düzenlenen 21.01.2014 tarihli sıra ve derece kararında davacı kamu idaresinin ilk haciz koyduran sıfatı ile birinci sırada bulunduğu, diğer davalıların ise ikinci ve üçüncü sırada bulunduğu, 6183 sayılı Kanunun 21. maddesi "Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur." hükmü gereğince ilk haczi koyduran davacıdan sonra amme alacağı için diğer davalılarında haciz koydurduğu, kanun hükmü gereğince davalıların hacze iştiraki ile satış bedelinin garameten taksiminde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Şikayet, haciz sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.
İİK"nın 206. maddesi, anılan Yasa"nın “İflasın hukuki neticeleri” başlıklı yedinci babında yer almaktadır. Bu madde hükmü, iflas tasfiyesi sırasında düzenlenen sıra cetvelindeki imtiyazları düzenlemekte olup, hacze iştirak hali dışında haciz yolu ile ilgili takiplerde uygulanmaz. Haciz yolu ile takiplerde bedeli paylaşıma konu malın satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetmezse, bir sıra cetveli düzenlenir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde kural, alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanmasıdır.
Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri oluşturulur. İlk haciz kamu alacağı için konulmuş olan haciz ise, bu alacağa kamu alacağı sahibi olmayan alacaklıların iştiraki de mümkün değildir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 69. maddesinde, “Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartıyla, haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir. Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan idarenin alacağı tahsil olunur. Artanı hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenir”. hükmünü içermektedir.
6183 sayılı Kanun"un 69. maddesindeki koşullar varsa kamu alacağı sahibi olan bir alacaklı başka bir kamu idaresi tarafından konulan kamu alacağının haczine iştirak edebilir. Zira, İİK"nın 100. maddesi, 268/1. madde hükmünde yer alan istisna dışında, ancak bu kanuna göre yapılan icra takipleri bakımından uygulanabilir. Diğer bir anlatımla, anılan 100. maddedeki düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirak, kural olarak mümkün değildir. İlk haciz kamu alacağı için konulmuş bir haciz değil ise, bu hacze kamu alacağı, koşulları oluşmuş ise iştirak edebilir. 6183 sayılı Kanun"un 21/1. maddesinde; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, her üç idarenin haczi, kamu alacağına dayanmaktadır. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine, özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişiler tarafından daha önceki tarihte konulmuş bir geçerli bir haciz bulunmadığından, başka bir ifade ile özel hukuk tüzel kişisi olan...Müdürlüğü"nün 21.08.2013 tarihli yazısına göre düştüğü anlaşıldığından, anılan yasanın 21/1. maddesinin uygulama kabiliyeti bulunmayıp, şikayete konu sıra cetvelinde 6183 Sayılı Yasa"nın 69. maddesine uygun olarak, satış bedelinin öncelikli olarak haciz tarihi daha önce olan idarenin alacağına tahsis edilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan bu nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.