9. Hukuk Dairesi 2014/31946 E. , 2016/4549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, manevi tazminat ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.08.2003-01.11.2007 arasında davalı işverene ait iş yerlerinde önce Kayseri saha müdürü, daha sonra ... olarak çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı,ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla çalışma ücreti, prim alacağı ve manevi tazminat alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetkilerini kötüye kullandığını, bir kısım bayilere yakıt satışında usulsüz işlemler yaptığını, bu işlemlerden dolayı davalı işverenin bayilerle uyuşmazlığa düştüğünü, bayi şikayetlerine maruz kaldığını, itibarına ve markalarının güvenilirliğine zarar geldiğini, bayilerin dolum tesisinden verilen ürünleri almadıklarını beyan etmeleri üzerine mal bedeli çeklerinin iade edildiğini, davacının bu hususlarda uyarıldığını, ancak davacının aynı davranışlara devam etmesi nedeni ile iş akdinin haklı nedenle fesih edildiğini, davacının ceza davasında özel evrakta sahtecilik, güveni kötüye kullanmak suçlarından yargılandığını, beraat kararının temyiz aşamasında olduğunu, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının bölge müdürü olması nedeni ile günlük çalışma süresini kendisinin belirlediğini, bu nedenle fazla çalışmasının bulunmadığını, prim uygulamasının olmadığını, davacının kota aşımına ilişkin iddiasının bedeli tahsil edilemeyen ve bayilere iade edilen müşteri çeklerine dayandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davalı işveren iş kanunun 25/II-e fıkrası gereğince davacının sözleşmesini fesih etmiş, cevap dilekçesinde belirtilen ve feshe dayanak yapıldığı anlaşılan eylemler nedeniyle davacı hakkında ceza davası açıldığı, yapılan yargılama sonrasında delil yetersizliği sebebiyle davacının beraatine karar verildiğinin görüldüğü,her ne kadar davalı işveren haklı sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih etmiş ise de;mahkeme kararı dikkate alındığında fesih gerekçesinin somut olarak ispatlayamadığından dolayı davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının anlaşıldığı,davacının çalıştığı süre içerisinde hak etmiş olduğu 28 günlük yıllık izninin kullanıldığını davalı işveren tarafından ispatlanmadığı, ancak yıllık izin ücret alacağı 5 yıllık zaman aşımına tabii olup, davanın açıldığı tarihte davacının 300,00 TL talep ettiği, ıslah tarihinde ise 5 yıllık zaman aşımının geçtiği ve davalının süresi içerisinde zaman aşımı definde bulunduğu görülmekle, sadece zaman aşımına uğramayan 300,00 TL yıllık izin ücret alacağının hüküm altına alındığı, davacı fazla mesai ve prim alacağı talebinde bulunmuşsa da; ispat yükümlülüğü kendisinde bulunan ve tanık deliline dayanan davacı bu alacaklarının oluştuğunu somut olarak ispatlayamadığından ve yine iş sözleşmesinde fazla çalışma alacağının da ücret kapsamında olduğunu hüküm altına alındığı, yıllık fazla çalışmanın 270 saati geçmediği anlaşıldığından,fazla mesai ve prim alacaklarının reddine, davalı işverenin davacının usulsüz işlem yaptığını belirterek yasal yollara başvurduğu, kişinin yasal yollara başvurmasının anayasal bir hak olduğu, davacının bu yöndeki iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Mahkemece davalı işverenin davacının bir kısım bayilere yakıt satışında usulsüz işlemler yaptığını, bayilerin dolum tesisinden verilen ürünleri almadıklarını beyan etmeleri üzerine mal bedeli çeklerinin iade edildiğini, davacının bu hususlarda uyarıldığını, ancak davacının aynı davranışlara devam etmesi nedeni ile iş akdinin haklı nedenle fesih edildiğini savunmuş ise de; davacının ceza davasında özel evrakta sahtecilik, güveni kötüye kullanmak suçlarından yargılandığını ve yapılan yargılama sonrasında delil yetersizliği sebebiyle davacının beraatine karar verildiğinin görüldüğü,mahkeme kararı dikkate alındığında davalı işverenin haklı fesih savunmasını somut olarak ispatlayamadığı gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde davalı vekilinin ceza mahkemesi kararını temyiz ettikleri ve temyiz aşamasında olduğunu beyan etmesi sonucu,Mersin 2.Asliye Ceza Mahkemesi"ne müzekkere yazılmış olup, mahkemenin 21/01/2014 tarihli müzekkere cevabında mahkemelerine ait ... Esas, .... Karar sayılı dosyanın temyiz edildiği,Yargıtay"a gönderilmiş olup henüz dönmediğinin bildirildiği ve gerekçeli karar ve duruşma zaptlarının müzekkere ekinde gönderildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının feshe dayanak yapılan eylemleri hakkında henüz kesinleşmiş bir ceza mahkeme kararı olmadığı halde işverenin haklı fesih iddiasını ispatlayamadığının kabulü hatalı olup;... sayılı kararının kesinleşmesinin beklenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.