Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... ada ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki kamulaştırma serhlerinin silinmesi davasına dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.06.2011 günlü ve 2010/3-2011/243 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 11.03.2013 günlü ve 2012/12925-2013/3522 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş Dairece süre yönünden dilekçenin reddine ilişkin verilen karara karşı yeniden karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine, bu kez yapılan incelemede Yargıtay ilamının davacı vekiline 24.04.2013 gününde tebliğ edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 16.09.2013 gün ve 2013/10023 Esas-2013/11475 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda, mahkeme kararının aşağıda belirtilen nedenlerle kısmen bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 11.03.2013 gün ve 2012/12925 Esas-2013/3522 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verilip dosyadaki tüm bigi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
Davada, dava konusu taşınmazların tapu kaydına davalı idareler tarafından konulan kamulaştırma şerhlerinin kaldırılması istenilmiş, mahkemece kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı ve kesinleştiği, davacının mülkiyet hakkının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında, Buca Belediye Başkanlığına ait 29.02.1968 tarihli 290 yevmiye nolu, ..."na ait 27.07.1989 tarihli 3937 yevmiye nolu Bayındırlık ve İskan Bakanlığına ait 09.12.1968 tarihli 1822 yevmiye nolu kamulaştırma şerhlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 03.07.1967 tarihinde kamulaştırma kararı alınıp, kamulaştırma belgeleri 21.09.1967 tarihinde taşınmaz maliklerine tebliği için notere verilmiş ve aynı zamanda o tarihde yürürlükte bulunan 6830 sayılı Kamulaştırma Kanununun 16. maddesine dayalı olarak acele el koyma kararı alınarak taşınmazların tapu siciline kamulaştırma şerhi konulmuştur. Böylece gerek 6830 saylı Yasanın 13, 16 ve 25. maddelerindeki şartlar ve gerekse daha sonra yürürlüğe giren 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 7. maddesinin son fıkrası hükmünde belirtilen kamulaştırma şerhinin konulduğu tarihten itibaren 2 yıl içinde tebligatların notere verilmesi şartı yerine getirilmiştir. Dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak Kamulaştırma Yasasının 17. maddesine göre açılan tescil davalarında kamulaştırma tebligatlarının usulsüzlüğü ve bedellerin kısıtlı yatırıldığı gerekçeleriyle kamulaştırmanın kesinleşmediği
belirtilerek bu davaların reddine karar verilmiş ise de, tebligatların usülsüzlüğü veya tamamlanmamış olması hususu 17. maddeye göre açılan davalar yönünden ayırıcı bir unsur olup, tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edilememesi kamulaştırma şerhinin kaldırılmasını gerektirmez. Bu nedenle mahkemece 09.12.1968 tarih ve 1822 yevmiye nolu kamulaştırma şerhinini kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak;
Tapu kaydında bulunan 29.02.1968 tarihli 290 yevmiye nolu ve 24.07.1989 tarihli 3937 yevmiye nolu şerhler yönünden; davalı idareler ... ve ... yargılama sırasındaki savunma ve dilekçelerinde, söz konusu bu şerhlerle ilgili olarak halen geçerli ve devam eden herhangi bir kamulaştırmanın bulunmadığını, bu nedenle idarelerince konulan bu şerhlerin kaldırılmasında bir sakınca olmadığını bildirdiklerinden mahkemece bu şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu talepler yönünden de davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.