18. Ceza Dairesi 2017/4934 E. , 2018/1474 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 116/4, 151/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis, 10 ay hapis ve 3 ay 10 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2011 tarihli ve 2009/438 esas, 2011/74 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 116/4, 151/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis, 10 ay hapis ve 3 ay 10 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/05/2016 tarihli ve 2016/125 esas, 2016/422 sayılı kararının infazı sırasında, Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklik nedeni ile infazda tereddüt hasıl olduğundan değerlendirme yapılması talebi üzerine, kesinleşen kararlar bakımından uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından bahisle talebin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 15/12/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararına yönelik yapılan itirazın reddine dair mercii Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/01/2017 tarihli ve 2017/34 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara da uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki" Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca, kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle; hükmün infazının durdurularak, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet
görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Sanık hakkında hakaret mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından açılan kamu davasının yargılamasının sonunda sanık hakkında mahkumiyet hükmünün açıklanmasına dair karar verildiği, hükümlerin kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içerisinde kasti suç işlediği, yapılan ihbar üzerine mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı, hükümlerin temyiz edilmeden kesinleştiği, hükümden sonra 6763 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi üzerine uyarlama talebinde bulunulduğu, bu talebin Mahkemece kesinleşmiş hükümlere karşı uzlaşma kurumunun uygulanması için uyarlama yapılamayacağı gerekçesi ile reddedildiği, redde ilişkin karara Cumhuriyet başsavcılığınca itiraz edildiği, itirazı incelemekle görevli ve yetkili Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine kesin nitelikte karar verildiği, bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kesinleşen hükümler bakımından da uzlaşma kurumu açısından uyarlama yargılamasının yapılıp yapılamayacağına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve devamı maddelerinde düzenlenen uzlaştırma müessesinde 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 sayılı Yasa ile köklü değişiklikler yapılmıştır. 6763 sayılı Kanun 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir.
6763 Sayılı Kanun ile değişiklik öncesi şikayete bağlı suçlar ile şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç olmak üzere TCK"nın 86.maddesi), taksirle yaralama (TCK"nın 89. maddesi), konut dokunulmazlığının ihlali (TCK"nın 116. maddesi), çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK"nın 234. maddesi), ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK"nın 234. maddesi, dördüncü madde hariç) ve özel kanunlarda uzlaşmaya tabi olduğu belirtilen suçlar uzlaşmaya tabi suçlar idi. Bu genel kuralın istisnası olarak ta soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar uzlaşma kapsamında değildi. Ana kuralın bir diğer önemli istisnası da uzlaştırma kapsamına giren bir suçun uzlaşma kapsamına girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi durumu idi ki, bu durumda da uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı yaptırım altına alınmıştı. Ancak bu istisna 26/06/2009 tarihli 5918 sayılı yasa ile öngörüldüğü için bu yasanın yürürlüğe girmeden önceki tarihli suçlar için bu istisna uygulanmayacaktı.
6763 Sayılı Kanun ile TCK"nın 253. maddesinin başlığı “Uzlaştırma” olarak değiştirilmiş ve uzlaştırma kapsamında olan suçlarla ilgili ana kurala; tehdit (TCK"nın 106/1. maddesinin birinci fıkrası), hırsızlık (TCK"nın 141. maddesi), dolandırıcılık (TCK"nın 157. maddesi) suçları ile mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Öte yandan uzlaşma müessesinde ana kurala önemli bir istisna teşkil eden soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlarda uzlaşma yoluna gidilmeyeceği kuralı kaldırılarak diğer şartları da taşıması koşuluyla etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar da uzlaştırma kapsamına alınmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara da uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki" Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca, kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle iken, 6763 sayılı yasa ile değişiklik sonrası mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamındaki suçların arasına alınması, mahkemece uyarlama yargılamasının kesinleşmiş hükümler içinde uygulanması gerektiğinin gözetilmesi, bu bakımdan uyarlama yargılaması yapması gerekirken itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırı görülüp kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/01/2017 tarihli ve 2017/34 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 12/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.