9. Hukuk Dairesi 2015/16021 E. , 2016/4537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, işveren vekili davalının işe iade talebi ile müvekkili şirket aleyhine işe iade davası açtığını, yapılan yargılama sonucunda davalının işe iadesine karar verildiğini, Mahkemenin gerekçeli kararında davalının ......."deki işyerine işe iadesine karar verildiğini, Mahkeme kararından sonra davalıya noter aracılığı ile işe başlaması için davet gönderildiğini, davalının mahkeme kararı doğrultusunda işe başlamayı reddettiğini, akabinde işe başlatılmadığı gerekçesi ile işçilik alacaklarının tahsili için icra takibi başlattığını ve ödeme emri gönderildiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptaline, davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işçi, davacı işveren tarafından işten çıkartıldığını, iş akdinin feshi üzerine işe iade davası açtığını, yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini, Mahkemece verilen karar üzerine işyerine başvuruda bulunduklarını ancak şirket tarafından Büyükçekmece adresinde işe başlayacağının bildirildiğini, kendisinin .."de ikamet ettiğini, önceki çalışmasının da ..."deki işyerinde olduğunu, işe iade kararına göre aynı işyerinde aynı işiyle işe başlatılması gerektiğini, bu nedenle daveti kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, davalı tarafından icra dosyasına para yatırıldığı, yatan paranın davalı alacaklı tarafından çekildiği anlaşılmakla açılan davaya istirdat davası olarak devamına karar verilerek, davanın dayanağı olan ...İş Mahkemesinin 2012/... E., 2013/... K. sayılı kararında davacının davasının kabulüne ve işe iadesine karar verilirken hangi işyerindeki işine iade edileceği hususunda herhangi bir saptama yapılmadığı, gerekçe kısmının son bölümünde ise davacının daha önceki çalıştığı Büyükçekmece"deki işyerine, davacının yapabileceği nitelikteki işler için yeni eleman alımı yapıldığı, bu işlerin davacıya teklif edilerek sonucuna göre değerlendirme yapılması gerektiği, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı şeklinde saptamada bulunulduğu, davacı işverenin de davalı işçiye Büyükçekmece deki iş yerinde işe başlaması için işe davet ettiği, ancak davalı işçinin Gebze deki işyerinde çalışmak istediğini beyan ederek bu başlama talebini kabul etmediği gerekçesiyle, davacı tarafın .... Müdürlüğünün 2013/... sayılı takip dosyası kapsamında yatırmış olduğu 16.353,05 TL alacağın ödeme tarihi olan 19/02/2014 tarihinen itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret, ihbar ve kıdem tazminatı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir.
İşverenin de işe davete dair beyanının ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır.
Kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar hesaplanacak ücret ve diğer alacaklar, işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur.
Dosya içeriğine göre, dava açıldığında da işyerinin faal olduğu, kapatılmadığı, işçi sayısını gösteren belgeler incelendiğinde davalının iş sözleşmesinin feshinden sonra da Ekim 2012"de 63 işçi, takip eden ayda 60 işçi, Aralık 2012"de 32 işçi, işe iade başvurusunun yapıldığı 23/07/2013 tarihinde 3 işçinin işyerinde çalıştığı görülmektedir.
Davacıya ait ..."deki işyeri kapanmadığı halde feshin geçersizliğine ve davalı işçinin işe iadesine ilişkin kararda, ... işyerinin kapatıldığı ve feshin son çare olması açısından başka yerde değerlendirme imkanı bulunduğu gerekçe yapılmış ise de, salt bu gerekçe işyerinin kapanmaması karşısında işverenin önceki işe ve işyerine başlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Kaldı ki, geçersizliğine karar verilen fesihten sonra başka yerde görevlendirmede, iş şartlarında esaslı değişiklik nedeniyle 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesi gereğince işlem yapılması gerekeceği kabul edilmelidir. İşyeri kapanmadığı gibi davacı işveren 4857 sayılı Kanunun 22 nci maddesine de uygun davranmamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.