Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4502
Karar No: 2019/2988
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/4502 Esas 2019/2988 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/4502 E.  ,  2019/2988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Bilal İnal geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, asıl ve birleşen davasında; davalı ... ile aralarında 08/03/2008 tarihli Emlak Satış Taahhütnamesi başlıklı sözleşme imzaladığını, davalı ..."ın kendi adına ve diğer davalıları temsilen sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmeye konu taşınmazı satmak için alıcı bulmasına rağmen davalıların kendisini aradan çıkartarak taşınmazın satışının yapıldığını ve sözleşmede kararlaştırılan ücreti ödemediklerini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Dairemizin bozma ilamı üzerine mahkemece, bozma ilamına uyularak, davalı tarafından ibraz edilen makbuzun incelenmesinde "..."dan satıcı komisyon bedeli olarak alındı" ibaresi ve tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak, dava konusu bedelin ödendiği ve davalının itirazında haklı olduğu, davacının ise icra takibinde kötüniyetli bulunduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile kararlaştırılan komisyon bedeli ve cezai şartın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Dairemizin 27.04.2016 tarihli bozma ilamının 3. bendinde "Her ne kadar, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; taraflar arasında Borçlar Kanunu’nun 404. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış olan 08.03.2008 tarihli tellallık sözleşmesinin 3. maddesinde taşınmazın satışı halinde satış bedelinin %1"i oranında hizmet bedelinin davacıya ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 5.maddesinde ise, emlak sahibinin sözleşmeye aykırı davranması halinde satış bedelinin %4"ü oranında hizmet bedeli ve cezai şartın davacıya ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme hükümlerinin bir bütün halinde değerlendirilmesi halinde, davalının sözleşmeye aykırı davranmış olması halinde, davalı tarafından ödenmesi öngörülen, satış bedelinin % 4"ü oranındaki bedelin, %1"inin tellaliye bedeli, geri kalan %3’ün ise cezai şart olarak kararlaştırıldığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, davalı tacir de olmadığından, BK.nun 161/son maddesi gereğince cezai şartın fahiş olması halinde ise tenkisi gereklidir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şartın fahiş olduğunun kabulü gerekir. O halde, satış bedelinin %3’ü oranındaki cezai şarttan da BK".nun 161/son maddesi gereğince indirim yapılarak davalının sorumlu tutulması gereken bedelin belirlenmesi gerekirken, mahkemece, az yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." denilmektedir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu ve bozma ilamında cezai şartta indirim yapılması gerektiği belirtildiği halde nedenleri ve gerekçeleri gösterilmeden bozma ilamının aksine hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi