3. Ceza Dairesi 2021/1512 E. , 2021/10161 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :... 13.Ağır Ceza Mahkemesinin 15.04.2019 tarih ve 2017/295- 2019/241 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 55/2 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet
kararına yönelik istinaf başvurusunun
esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararların niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkan sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında kurulan silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden yapılan incelemede:
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının bu yönüyle esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Sanık hakkında kurulan müsadere hükmüne ilişkin olarak;
5237 sayılı TCK"nın 55/2 maddesi gereğince ikame müsaderesi kararı verilebilmesi için,""müsadere konusu eşya ve maddi menfaatlere el konulamaması veya bunların merciine teslim edilmemesinin gerekmesine"" nazaran sanığın pay sahibi olduğu şirketlere aktarılan paraların örgüte ait olması nedeniyle ""müsadere konusu eşya ve maddi menfaat"" kapsamında olduğunun ve bu haliyle sanığın malvarlığına dahil edildiğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması bakımından;
Kovuşturma aşamasında alınan 23.07.2018 tarihli ... sicil numaralı Hazine ve Maliye Uzman Yardımcısı, yine aynı tarihli vergi başmüfettişi ..., 21.01.2019 tarihli vergi başmüfettişi ..., vergi müfettişi ...ve ...tarafından düzenlenen bilirkişi raporları arasındaki ve yine 21.09.2019 tarihli raporun 154. sayfasında nemalandırılmış toplam tutarın 3.690.423,10TL, 536.980,24 Amerikan Doları,2.700 Euro olarak belirlenmiş olmasına karşın aynı raporun sonuç bölümünü ihtiva eden 200. sayfasında nemalandırılmış toplam tutarın 3.690.423,10TL, 536.980, 24 Euro, 2.700 Amerikan Doları olduğu yazılarak raporun kendi içersinde de oluşan çelişkilerin giderilmesi için varsa eksik belgeler de temin edilerek konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırıldıktan sonra, suçla ya da örgütle irtibatı sair delil veya olgularla desteklenmedikçe gelirlerin ticari kaynağının belirlenememiş olmasının tek başına müsadere sebebi olamayacağı da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yetersiz raporlara ve eksik araştırmaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün müsadere yönünden CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.