Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4924 Esas 2018/8042 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4924
Karar No: 2018/8042
Karar Tarihi: 20.12.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4924 Esas 2018/8042 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği, sınırının yanlış belirlendiği ve eksikliğin/yanlışlığın davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacıya ait taşınmazın tapu kaydında gösterilen yüzölçümüne göre 6.390,85 metrekare olarak tespit edildiği ve davalının taşınmazından kaynaklanan bir eksiklik olduğunun kabul edilerek karar verildi. Ancak davacının diğer davalıya yönelik husumeti nedeniyle hükmün bozulması gerektiği belirtildi. Kararda belirtilen kanun maddeleri 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a ve 36/A maddeleridir.
16. Hukuk Dairesi         2016/4924 E.  ,  2018/8042 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında Kocayer Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan 172 ada 12 parsel sayılı 6.379,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 6.258,71 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 172 ada 13 parsel sayılı 5.664,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı ada ve parsel numarasıyla ve 5.803,69 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği, sınırının yanlış belirlendiği ve eksikliğin/yanlışlığın davalıya ait 172 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davacıya ait 172 ada 12 parsel sayılı taşınmazın uygulama tutanağının 08.06.2015 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A), (B), (F) kısımlarını kapsayacak şekilde ve rapordaki şekil ile 6.390,85 metrekare yüzölçümü ile olağan yoldan kesinleştirilerek tapu kütüğüne aktarılmak üzere ..."ne iadesine, davalıya ait 172 ada 13 parsel sayılı taşınmazın uygulama tutanağının 08.06.2015 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (D), (C), (E), (G) kısımlarını kapsayacak şekilde ve rapordaki şekil ile 5.671,55 metrekare yüzölçümü ile olağan yoldan kesinleştirilerek tapu kütüğüne aktarılmak üzere ..."ne iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava; 3402 sayılı ... Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazı aleyhine yapılan tespit sonucunda yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazın/taşınmazların malikine/maliklerine yöneltilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde ...’ne de husumet yönelterek dava açmış ise de, dava dilekçesinde ve yargılama sırasında açıkça uyuşmazlığın diğer davalı ...’ün mülkiyetinde bulunan 172 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı bildirilmiş ve adı geçene de husumet tevcih edilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, diğer davalı ile birlikte ... yönünden de davanın kabulüne karar verilerek hüküm fıkrasında "3402 sayılı Kanun"un 36/A maddesi uyarınca davalı ... yasal hasım olduğundan aleyhine yargılama giderine hükmetmeye yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de davacının talebi kabul edildiği halde, yapılan yargılama giderlerinin çekişmeli 172 ada 13 parsel sayılı taşınmaz maliki Dürdane’den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken davacı üzerinde bırakılması da isabetsizdir. Ayrıca, 3402 sayılı ... Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca ... hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmak zorunda olup somut olayda, çekişmeli taşınmazların tespit tutanaklarının dava açılmakla itirazlı hale geldiğine ve mahkemece yapılan uygulama sonucunda 22/a çalışmalarının hatalı olduğu belirlenerek dosya arasında bulunan teknik bilirkişi raporu doğrultusunda düzeltme yapılmasına karar verildiği halde, hüküm yerinde çekişmeli taşınmazların bilirkişi raporu doğrultusunda tesciline karar verilmesi gerekirken olağan yoldan kesinleştirilerek tapu kütüğüne aktarılmak üzere ... Müdürlüğüne iadesine karar verilmiş olması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ..."na iadesine, 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.