11. Hukuk Dairesi 2015/13537 E. , 2017/1370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2015 tarih ve 2014/244-2015/469 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan farklı tarihlerde almış olduğu ticari krediler nedeniyle haksız olarak dosya masrafı adı altında kesintiler yapıldığını ileri sürerek şimdilik 1.800 TL"nin davalıdan mevduata uygulanan en yüksek yasal faiziyle iadesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır.
Davalı vekili; davacının tüketici olmadığını, tüketici kredisi değil ticari kredi kullandırıldığını, bu nedenle davanın yasal dayanağı bulunmadığını, müvekkili bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret isteme hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının almış olduğu ticari kredi nedeniyle davalı bankaca kesinti yapıldığı, söz konusu kredi tüketici kredisi olmadığından Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı, ticari kredi esaslarına göre değerlendirme yapılması gerektiği, buna göre de davacının haksız kesinti yaptığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 3.131,40 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı banka tarafından davacıya kullandırılan ticari krediler nedeniyle tahsis ve değerlendirme ücreti adı altında tahsil edilen ücretlerin iadesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK"nın 20 (eTTK m.22) maddesi uyarınca tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir. Davalı banka tacir olup dava konusu kredi davalının ticari işletmesiyle ilgili işlemlerindendir. Dava konusu krediler de taraflar arasında akdedilen ticari nitelikli kredi sözleşmelerinden kaynaklıdır. Bu nedenle kredi sözleşmesi hükümlerinin tacirin basiretli davranma yükümlülüğü ve sözleşme hürriyeti kapsamında ele alınması gereklidir.
Somut olayda; kredi sözleşmeleri 6098 sayılı TBK"nın yürürlüğe girmesinden önce imzalandığından anılan Kanun"un genel işlem koşullarına ilişkin hükümleri bu sözleşmelerde nazara alınmayacak olup, sözleşme tarihi itibariyle somut olaya uygulanacak 818 sayılı BK hükümleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekir. Davalı tarafından verilen krediler nedeniyle ücret istenebileceği sabit ise de hangi işlemler nedeniyle hangi oranlarda ücret tahsil edilebileceğinin tespiti bakımından mahkemece; dava konusu kredi sözleşmelerinin tüm sayfaları ve buna ilişkin tüm evraklar temin edilip, sözleşmede masraf/komisyon/kesinti tahsil edileceğine dair bir hüküm bulunup bulunmadığı varsa ne oranda uygulanacağının sözleşmede belirlenip belirlenmediği üzerinde durularak, eğer sözleşmede bu konuda bir oran belirtilmemiş ise emsal banka uygulamaları araştırılarak, masraf kalemlerinin bankaca verilen bir hizmetin karşılığı olup olmadığı, davacıdan tahsil edilen masraf/komisyon/kesinti miktarının kalem kalem ne kadar olduğu, diğer bankalarca hangi oranda tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı hususunda bankacılık alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınıp, ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz inceleme ve araştırma ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
05/04/2017 F/D