12. Ceza Dairesi 2019/3533 E. , 2019/10123 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Haksız el koyma nedeniyle oluşan maddî ve mânevî zararı için tazminat talep eden davacı ...’ın, davalı Maliye Hazinesi aleyhine açtığı davanın, vekâletnâmede avukata tazminat davası açması yönünde özel yetki verilmemesi nedeniyle davanın reddine dair Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarih ve 2017/72 esas, 2017/103 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 08/03/2019 gün ve 94660652-105-65-17423-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/03/2019 tarih ve 2019/26708 sayılı ihbarnamesi ile;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 09/04/2018 tarihli ve 2017/10095 esas, 2018/4117 karar sayılı ilâmında "....5271 sayılı Kanunun 142/4. maddesi düzenlenen ""Dilekçesindeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda mahkeme, eksikliğin bir ay içinde giderilmesini, aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye duyurur. Süresinde eksiği tamamlanmayan dilekçe, mahkemece, itiraz yolu açık olmak üzere reddolunur."" hükmü gereğince dilekçenin reddine karar verilecek hususlar sınırlı sayıda sayıldığının anlaşılması karşısında, incelemeye konu hükmün davanın reddi mahiyetinde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede; davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu 17/10/2008 tarihli genel vekâletname ile dava açtığı, 5271 sayılı Kanun gereğince tazminat davası açma hususunda vekâletnamede ayrıca özel yetki bulunmasının zorunlu olmadığı anlaşıldığından...." şeklinde belirtildiği üzere, somut olaya konu Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/72 esas, 2017/103 karar sayılı dosyasında da söz konusu karar davanın reddi niteliğinde olup, türüne göre istinafa tâbi olduğu halde itiraza tâbi olarak verildiği anlaşılmışsa da, anılan kararın sanık müdafiine tebliğ edildiği, ancak sanık müdafii tarafından her hangi bir kanun yoluna müracaat edilmediği cihetle kararın kesinleştiği düşünülerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; Mahkemesince dilekçenin reddi şartlarının oluşmadığı tespit edildikten sonra duruşma açılıp davacı tarafın talebine ilişkin gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği görüşü ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarihli ve 2017/72 esas, 2017/103 karar sayılı kararının bozulması talebi daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu 28/04/2009 tarihli genel vekâletname ile dava açtığı, 5271 sayılı Kanun gereğince tazminat davası açma hususunda vekâletnamede ayrıca özel yetki bulunmasının zorunlu olmadığı, bu kapsamda davacının talebi ilgili inceleme ve araştırma yapılması yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarihli ve 2017/72 esas, 2017/103 karar sayılı kararının Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi gereğince, KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.