11. Hukuk Dairesi 2015/13278 E. , 2017/1369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/06/2015 tarih ve 2014/540-2015/502 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada, davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın dava dışı ... Ltd. Şti"ye kullandırdığı 10.06.2008 tarihli krediye kefil olduğunu, daha sonraki tarihlerde şirket ile davalı arasında başka kredi sözleşmeleri de imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmelerde imzasının bulunmadığını, ancak davalı tarafından yeni kredi sözleşmelerine dayanılarak aleyhine icra takibi yapıldığını, davacının sonraki tarihli kullandırılacak tüm kredilerden sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini, buna rağmen icra işlemlerine muhatap olmamak için 150.000,00 TL"yi ihtirazi kayıtla 22/03/2013 tarihinde ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada da davacı vekili; hakkında başlatılan icra takibine konu borcu icra takibinden önce ödediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının 150.000,00 TL limitli sözleşmeye istinaden kefil olduğunu, sonraki tarihli krediler için de kefaletinin devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava dışı Yüreklican Ltd. Şti"nin asıl borçlu olduğu 10/06/2008 tarihli sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, kefalet miktarı her ne kadar sözleşmede yazılmamış ise de kredi limitinin 150.000,00 TL olarak sözleşmede belirtildiği, sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle davacının kefaletinin geçerli olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacının borcunun 29.496,17 TL olarak tespit edildiği, buna rağmen davacının icra takibinin yapıldığı gün 150.000,00 TL ödemeyi ihtirazi kayıtla yaptığı, icra takibinin açıldığı gün ödeme yapmış olması nedeniyle takibe sebebiyet vermesinden dolayı icra masraf ve avukatlık ücretinden sorumlu olacağı, davacının 116.502,80 TL fazladan ödediği; birleşen dosya yönünden ise davacının 180.179,57 TL için borçlu olmadığı, bu tutar üzerinden davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın ksımen kabulü ile 116.502,80 TL"nin temerrüt tarihi olan 02/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın ksımen kabulü ile 24. İcra Müdürlüğünün 2013/4155 sayılı dosyasında davacının 170.543,23 TL asıl alacak, 8.161,73 TL temerrüt faizi, 408,06 TL BSMV, 1.066,55 TL masraf olmak üzere toplam 180.179,57 TL için borçlu olmadığının tespitine, davacı yönünden bu miktar için yapılan icra takibinin iptaline, davacının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile, fazladan takip yapılan miktar üzerinden %20 oranında hesap edilen 36.035,91 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 15.199,37 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.