Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5270 Esas 2019/1327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5270
Karar No: 2019/1327
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5270 Esas 2019/1327 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı şirketin yöneticisi, dava dışı bir şirketten aldıkları kredi sözleşmesinde şahsi kefalet verdiği iddia edilerek icra takibi başlatılmıştır. Davacı, imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitine ve davalı banka aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, davacının gider avansını yatırmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, davacı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığını ve hükmün usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek kararı onamıştır.
Kanun maddeleri:
- HMK'nın 120. maddesi: Dava açma dilekçesinde gider avansı yatırılması gerektiğini belirtir.
19. Hukuk Dairesi         2017/5270 E.  ,  2019/1327 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, adli yardım talepli olarak verdiği dava dilekçesinde, davacının dava dışı ... Tur. ve San. A.Ş adlı şirketin ortağı ve yöneticisi olduğunu, dava dışı ... Yapı ve Endüstri Tes. San. ve Tic. A.Ş. ile davalı banka arasında genel ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede davacının yöneticisi olduğu şirket adına kefalet verildiğini, söz konusu kredi sözleşmesinde davacının şahsi kefaletinin de bulunduğunu ancak şahsi kefalete ilişkin imzanın davacıya ait olmadığını, davalı tarafından davacı ve sözleşmedeki diğer borçlular aleyhine ... 15. İcra Müdürlüğünün 2012/8350 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davacının imzaya itirazı, diğer borçluların sair itirazları nedeniyle takibin durduğunu, davalının itirazın iptali davası açtığını, ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/539 esas sayılı kararı ile itirazın iptaline karar verildiğini ancak mahkemenin gerekli incelemeyi yapmadığını ileri sürerek, icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava şartlarından olan gider avansının davacı tarafından yatırılmadığını, aynı takip hakkında davacı aleyhine açılmış itirazın iptali davasının derdest olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafından dava harçlarının yatırılmadığını, davacının itirazında imzanın sahteliğinden bahsetmediğini belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının dava şartlarından olan gider avansını HMK’nın 120. maddesine göre verilen iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.