6. Hukuk Dairesi 2015/3779 E. , 2016/1270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, davacı kiracı tarafından açılan davalı kiraya verenin kiralanan yeri teslim etmemesinden kaynaklanan yoksun kalınan kazanç kaybının tahsili, ödenen 3 aylık kira bedeli ile kesin teminatın iadesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının, ilk üç aylık kira bedeli 27.249,80 TL, teminat bedeli 6.060,00 TL olmak üzere toplam 33.309,80 TL tutarındaki talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, Mahrum kalınan kâra yönelik talebin, ıslah talebi de dikkate alınarak kabulüne, 60.126,00 TL mahrum kalınan kâr karşılığı tazminatın, dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davacının, davalıya ait ...Gümrük Müdürlüğü dahilinde bulunan 134,00 m2"lik taşınmazı çalışma odası ve fotokopi çekim yeri olarak kullanmak üzere 16/06/2010 tarihinde kiralayarak 6.060,00 TL kesin teminat ve 27.249,80 TL 3 aylık kira bedeli ödediğini, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin 4.maddesinin "kiraya verilecek taşınmaz, kiracıya bulunduğu yerdeki Defterdarlık veya Mal Müdürlüğünce mahallinde tanzim edilecek tutanakla sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde teslim edilir." şeklinde olduğunu, davacının, kesin teminat ve kira bedelini 16/06/2010 tarihinde ödediği nazara alındığında, taşınmazın idare tarafından 02/07/2010 tarihine kadar teslim edilmesi gerektiğini, davacının, teslim edilmeyen taşınmazı kullanamadığı için, işlerini yaparak kazanmak istediği paraları kazanamadığını, aylık yaklaşık 10.000,00 TL olmak üzere 30.000,00 TL üzerinde bir kâr sağlayacağını ifade ederek 30.000 TL yoksun kalınan kazanç bedeli ile 3 aylık kira bedeli olan 27.249,80 TL ve 6.060,00 TL kesin teminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 22/01/2013 tarihli ıslah dilekçesinde; kiralanan taşınmazın yaklaşık 9 ay sonra 04.04.2011 tarihinde teslim edilmiş olup dava açıldıktan sonraki bu 6 ayı da kapsayacak şekilde 02.07.2010 ile 04.04.2011 tarihleri arasında yoksun kalınan karın tazmini olarak ıslah etmiş, davacı vekili 11/10/2011 havale tarihli dilekçesinde üç aylık kira bedeli ve kesin teminatın iadesi talebinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın 134 m2 lik kısmının 2886 Sayılı Yasaya göre pazarlık usulü ile davacıya ihale ile kiraya verildiğini, kiralanan yer üzerinde 104 m2 prefabrik yapı ve 30 m² mobo şeklinde yapı mevcut olduğunu, kiralanan yerin, idarenin bilgisi dışında, herhangi bir kira sözleşmesine ve hukuki sebebe dayalı olmaksızın, İstanbul ... tarafından işgal edilmiş durumda olduğunu, bu nedenle, kusurları olmaksızın kiralanan yerde gerekli tahliye ve davacıya yer teslimi yapılamadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı dava konusu taşınmazı 2886 Sayılı Yasa gereğince 25.05.2010 tarihinde yapılan ihale ile kiralamış olup taraflar arasında imzalanan 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 2.maddesinde “ kira süresi yer tesliminden itibaren 3 yıldır “4. maddesinde “kiraya verilecek taşınmaz, kiracıya bulunduğu yerdeki defterdarlık veya mal müdürlüğünce mahallinde tanzim edilecek tutanakla sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde teslim edilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemeler geçerli olup tarafları bağlar. Dava konusu taşınmaz davacıya 04/04/2011 tarihinde teslim edilmiş olup kira sözleşmesinin süresi yer tesliminden itibaren 3 yıldır. Davacı kiracı kiralananın teslim edilmemesi nedeniyle davalıya herhangi bir ihtar göndermediği, geç teslim edilmesi nedeniyle akdi feshetmediği, teslimin gecikmesinde davalı idarenin kusurunun bulunmadığı ve sözleşme süresinin yer tesliminden itibaren başlayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının teslim tarihinden öncesi için kazanç kaybı nedeniyle tazminat talebinde bulunamayacağı gözetilerek, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,
24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.