8. Hukuk Dairesi 2020/4640 E. , 2021/848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti, Ecrimisil, Haksız İnşaat Malz... vs.
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili asıl davada, tarafların elbirliği ile malik olduğu 101 ada 79 parselde bulunan iki katlı betonarme binanın vekil edeni tarafından yapıldığını belirterek, muhdesatın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., asıl davanın reddini savunmuş ve karşı davada, yapının davacı tarafından yapıldığı ispatlandığı takdirde haksız inşaat malzemesinin sökülerek kaldırılması, bu mümkün olmazsa arsa değeri binadan yüksekse davacıya yapının en az değeri verilerek yapının mülkiyetinin davalılar üzerine bırakılması, arsanın değeri binanın değerinden düşükse en yüksek emsal değerden arsa değeri belirlenerek arsanın mülkiyetinin davacıya bırakılması ve arsa bedelinden payına düşen bedelin davacıdan tahsili ve ecrimisil talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm, asıl davada davalı, karşı davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava muhdesatın tespiti, birleşen dava ecrimisil, temliken tescil ve tazminat istemine ilişkindir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davalı-karşı davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları ve karşı davaya yönelik aşağıda belirtilen bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddedilmiştir.
2. Davalı-karşı davada davacı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazına gelince; davacı da davalı da dava konusu taşınmazda elbirliği halinde maliktir ve Mahkemece intifadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; elbirliği mülkiyetinde paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı kararı).
Somut olayda davalı-karşı davacı ... tarafından 3091 sayılı Yasa uyarınca ... Kaymakamlığına başvuruda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı-karşı davacının bu başvurusundan asıl dosyada davacı ...’un haberdar olduğu tarih itibarıyla intifadan men şartının gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve usuller ve aynı zamanda davalı-karşı davacının Kaymakamlığa yaptığı başvuru hep birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre davalı–karşı davacının ecrimisil istemine ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.