11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4478 Karar No: 2017/1359 Karar Tarihi: 08.03.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4478 Esas 2017/1359 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/4478 E. , 2017/1359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/04/2015 tarih ve 2011/150-2015/158 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankadan kullanmış oldukları kredinin geri ödemesinin gecikmesi nedeniyle davalı banka tarafından hesabın kat edildiğini, bunun üzerine müvekkillerinin kredi borcunu ödediklerini, ancak davalı bankanın uyguladığı faiz oranının sözleşmede belirlenen orandan fahiş olduğunu, bu nedenle müvekkillerinden davalı bankanın fazla tahsilat yaptığını ileri sürerek, davalıya fazla ödenen 7.006,63 YTL"nin temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın yasal dayanağının olmadığını, bu davanın açılması için gereken dava şartlarının olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; bozma ilamı doğrultusunda temin edilen rapor ve ek raporlar ile bozma kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça 2.068,12 TL fazla ödeme ile net işlemiş faiz miktarı 877,94 TL"nin davalıdan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile fazla ödenen 2.068,12 TL"nin dava tarihinden itibaren %65 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, net işlemiş faiz miktarı olan 877,94 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz eden davalıdan harç alınmasına yerolmadığına, 08.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.