12. Ceza Dairesi 2019/5018 E. , 2019/10104 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2018/157694 sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturmaya konu iş kazasında, kusur durumunun ve suç vasfının tayini amacıyla mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılması talebinin reddine dair İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/01/2019 tarihli ve 2019/416 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/01/2019 tarihli ve 2019/592 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar merci İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğince, " Cumhuriyet Savcısının ilgili talebi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160, 162 ve 83 mad. gereğince değerlendirildiğinde talebe konu "Kusur tespitinin", C.Savcılığı"nın 19/09/2018 tarihli kararı gibi dosya üzerinden yapılabileceği, Hakimliğimizce yapılan değerlendirmede de delillerin toplanmış olduğu, keşif yapılmadan dosya üzerinden yapılacak olan kusur tespitine yönelik bilirkişi incelemesinin dosya münderecatına uygun olduğu, bu hususun usul ekonomisine de uygun olacağıı, bu aşamada keşif yapılmasına gerek olmadığı" şeklinde gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiş ise de, keşif ve bilirkişi hususunun hakimin yargılama sonucunda vereceği karara yardımcı olması amacıyla, onun takdirinde yapılan delil toplama işlemi olduğu, keza 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 83 ve devamı maddelerinde de bu hususa işaret edilerek keşfin, hakim veya mahkeme veya naip hakim ya da istinabe olunan hakim veya mahkeme ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacağının öngörüldüğü, kural olarak keşfin hakim tarafından yapılacağının belirtildiği, hangi olayda keşif yapılmasına ihtiyaç duyulacağının hakim veya Cumhuriyet savcısınca farklı değerlendirilebileceği, Cumhuriyet savcısının sadece “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde” bu yetkisinin bulunduğu, mümkün olduğunca, gecikme halinde delilin kaybolması ya da değişmesi söz konusu olacaksa ve derhal hakim tarafından keşif yapılma olanağı bulunmuyorsa, Cumhuriyet savcısı tarafından yapılması gerektiği, aksi halde bu hükmün geniş yorumlanarak, gecikmesinde sakıncalı hal olup olmadığına bakılmaksızın her olayda Cumhuriyet savcısı tarafından keşif yapılması gerekeceği, somut olayda suçun niteliği de göz önüne alındığında gecikmesinde sakınca bulunan halden söz edilemeyeceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 19.04.2019 gün ve 94660652-105-54-2809-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.05.2019 gün ve 2019/44780 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; suç tarihi 09.05.2018 olan iş kazasında yaralanma meydana geldiği, bu hususta kusur tespiti yapılması hususunda, Cumhuriyet Savcısı, kamu davası açmak için yeterli şüpheye ulaştıracak delillerden birinin olay yerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapmak olduğunu düşünüyorsa CMK"nın 160. maddesinin verdiği yetki üzerine bu incelemeyi kendisinin yapması gerekeceğinden, Cumhuriyet Savcısının İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliğine yaptığı keşif talebinin reddi kararı isabetli olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/01/2019 tarihli ve 2019/592 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.