Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin tesbiti ve irtifak hakkının tapuya tescili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mut Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 07.03.2011 gün ve 2010/651 E-2011/72 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18 Hukuk Dairesi’nin 17.11.2011 gün ve 2011/9158 E.-11557 K. sayılı ilamı ile;
(...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; Dava konusu taşınmaz zeytin bahçesi olarak değerlendirilmiş ve zeytin ağaçlarından yıllık 700 kg/da ürün alınacağı esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Ülkemizde zeytinin en çok üretildiği Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde dekara normal sıklıkta 17 zeytin ağacı düştüğü ve zeytin ürünü veriminin var yılı yok yılı da gözetildiğinde genelde dekar başına ortalama 400–500 kg civarında olduğu yıllardır Yargıtay"a gelen kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin dava dosyalarından bilinmektedir. Bu nedenle değerlendirmede zeytin ürününün veriminin yukarıdaki ülke ortalaması gözetilerek dekar başına en çok 500 kg. geçmemek kaydıyla değerlendirme yapılarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, zeytin ürününün dekar başına verimini yüksek alan bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru görülmediği...)
gerekçesiyle hüküm bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın 99 yıllık irtifak hakkının tapuya tescili istemine ilişkindir.
Davacı idare vekili, davalıya ait ..ili ..ilçesi .. Köyü ...mevkii 26 parsel sayılı taşınmazın 868,83 m²"lik kısmının irtifak hakkı tesisi için kamulaştırıldığını, dava öncesi davalı ile bedelde uzlaşma sağlanamadığını beyan ederek, dava konusu taşınmazın 868,83 m²"lik kısmında 99 yıllığına hazine lehine irtifak hakkı tesisi ile bu kısmın kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının hazine adına tapuya tescili yönünde karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle karar bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmazdaki zeytin ürününün dekar başına verim oranının doğru oranda uygulanıp uygulanmadığı; burada varılacak sonuca göre, hükmedilen bedelin ne kadar olması gerektiği noktalarında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmede, ülkemizde zeytin ürününün verimine etki eden hususlar, zeytinin en çok üretildiği Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde dekara düşen ortalama zeytin ürünü miktarı hususları, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları dosyadaki tutanak ve kanıtlar birlikte tartışılıp değerlendiririlmesi sonucu, Özel Daire bozma kararında açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz bulunmuştur.
O halde, yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı kanunun 440/III maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.10.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.