12. Ceza Dairesi 2019/3201 E. , 2019/10103 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 14.07.2015
Suç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 1-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
2-TCK"nın 89/4, 22/3, 53/1, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraatine ilişkin hükümler katılanlar vekilleri ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay tarihinde gece vakti saat 2.00 sıralarında yerleşim yerinde sanık, 290 promil alkollü olarak idaresindeki otomobil ile aydınlatma olan düz iki yönlü yolda seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağındaki kaldırımda bulunan yayalara çarptığı olayda; trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine, trafik güvenliğini tehlike sokmak suçundan beraatine karar verilmiş ise de, TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise üç kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ""hüküm verilmesine yer olmadığına"" kararı verilmesi yerine bu suçtan beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkrasının çıkarılarak yerine “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılanlar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında tayin edilen temel cezanın bilinçli taksirle artırılması sırasında, bilinçli taksir oluşturan ihlalin yalnızca alkollü araç kullanmak olduğu anlaşıldığından TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın 1/3 oranı yerine, 1/2 oranında artırılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-TCK"nın 53/1-3. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.