11. Ceza Dairesi 2016/4265 E. , 2018/6998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK‘nin 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
I-Bulanık İlçesi Sarıpınar Sağlık Ocağında aile hekimi olarak görev yapan sanıklar ... ve ... (... hakkında şartlı nakil transferi (ŞNT) kapsamında 0-6 yaş arası bazı çocukların mükerrer girişinin yapıldığı, 7-17 yaş arası çocukların ŞNT yardımı için hekim muayenesine gerek olmadığı halde yapılan muayeneler sonucu döner sermaye gelirinden yapılan ek ödemesinde hesaplamak üzere muayene girişi yapıldığı ve sanık doktorların hastaları muayene ettikleri ancak bu muayenelerin gerekmediği halde yapıldığı iddia ve kabul edilmiş ise de; 5237 sayılı TCK"nin 204/2. maddesinde düzenlenen kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun oluşabilmesi için, memurun görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmesi veya gerçeğe aykırı olarak bir belge düzenlemesi ya da bu belgeyi kullanmasının gerektiği, somut olayda gerekmediği halde muayeneye gelen kişileri gerçekten muayene ederek evrak düzenleyen sanıkların eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı, ancak sanıkların eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
II-Sanık ...’ın hastaları görmeden ve muayene etmeden ... Eczanesi yetkilileri ile anlaşarak sahte reçete düzenlediği iddiası ile ilgili olarak, 11 kişinin soruşturma aşamasında alınan beyanlarında sanık doktoru tanımadıklarını ve ona muayene olmadıklarını iddia etmeleri karşısında, iddia konusu reçetelerin asılları getirilerek aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı hususunda mahkemece gözlem yapılıp asılları denetime elverişli şekilde dosya arasında bulundurulması ve kovuşturma aşamasında dinlenmeyen ve reçeteleri eczanece fatura edilen şahısların tanık sıfatıyla dinlenerek, olay hakkındaki bilgilerine başvurulması, her bir reçetede adı geçen sanık doktorlara muayene olup olmadıklarının ve reçetelerin muhteviyatındaki ilaçları eczaneden eksiksiz olarak alıp almadıklarının, reçetelerdeki imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, suça konu reçetelerin arkasındaki imzaların kimin eli ürünü olduğunun tespiti bakımından tanık olarak dinlenilen kişiler ile birlikte diğer ilgililerin imza ve yazı örnekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması; reçeteleri fatura eden ... Eczanesi yetkilileri hakkındaki soruşturma evrakının tefrik edildiği görülmekle, söz konusu yetkililer hakkında kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak açıldığının anlaşılması halinde dava dosyasının getirtilerek incelenmesi ve mümkünse birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
III- Kabule göre de;
a-Birden fazla katılan olmasına karşın vekalet ücretinin hangi katılana verildiğinin kararda gösterilmemesi,
b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.