4. Ceza Dairesi 2016/11890 E. , 2020/10211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, birlikte tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede
A-Sanık ... hakkında birden fazla kişiyle birlikte tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizinde;
Sanık ..."in inceleme dışı sanık olan oğlu ... ile birlikte yakınlarını tedavi ettirmek amacıyla acil servise geldiği, burada aralarında çıkan tartışma sebebiyle acil servis doktoru katılan ..."a yönelik "seni tanıyoruz, sen göreceksin, terbiyesiz, şerefsiz doktor, seni mahvedeceğiz" şeklinde sözler sarf ettiğinin kabul edilmesi karşısında, ani çıkıp gelişen olayda sanıklar arasında fikir ve irade birliğinin ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle birlikte tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
B-Eylemin birlikte tehdit suçunu oluşturmayıp TCK"nın 106/1 madde 2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde ise;
Sanık hakkında tehdit ve kamu görevlisine karşı görevi sebebiyle hakaret suçu yönünden,
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma kararının 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi gereğince tehdit suçunu birlikte işledikleri gerekçesiyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilen sanık ..."e sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.