9. Ceza Dairesi 2021/1555 E. , 2021/9593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuklardan ..."in atılı suçlardan mahkumiyetine, ..."in çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile diğer atılı suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarlarına göre suça sürüklenen çocuk ... müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi.
Mahkeme tarafından suça sürüklenen çocuk ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup, temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve anılan karara yönelik temyiz istemi aynı Kanunun 264. maddesine göre itiraz kabul edilerek bu hususta gerekli değerlendirmenin mahallinde merciince yapılması gerektiği anlaşıldığından, incelemenin diğer hükümlerle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin velayet hakkına sahip babası olan müşteki ..."ın, kovuşturma evresinde alınan ifadesinde, suça sürüklenen çocuklardan ..."den şikayetçi olmadığını belirtmesi ve ... hakkında ihbar üzerine sonradan açılan kamu davasının ana dosya ile birleştirilmesi sonrası mahkemece yokluğunda verilip, kendisine tebliğ edilen gerekçeli kararı temyiz etmemesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Denizli Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 31.03.2008 ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca hazırlanan 24.01.2014 tarihli raporlarda mağdurede hafif düzeyde mental retardasyon bulunduğunun belirtilmesi ve suça sürüklenen çocuğun savunmasında mağdurenin kendisine on sekiz yaşında olduğunu söylediğini beyan etmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında mağdurenin dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek olay tarihi itibarıyla her hangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bundan dolayı fiile karşı beden veya ruh bakımından mukavemete muktedir olup olmadığı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, durumunun hekim olmayanlar ile kendisini tanıyanlar veya çevresinde yaşayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, işlenen suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı ve suç tarihindeki gerçek yaşının ne olduğu hususlarında ayrıntılı rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Suç tarihinde on beş-on sekiz yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35 ile Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2-3. maddelerine göre sosyal inceleme raporu aldırılmadığı takdirde bunun gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Mağdure ile tanıkların aşamalardaki çelişkili beyanları, savunma, mağdurenin iç çamaşırı üzerinde kanla karışık halde bulunan erkek şahsa ait vücut sıvısından elde edilen dna profilinin suça sürüklenen çocuktan alınan kan örneğinden sağlanan genotipten farklı bir kişiye ait olduğuna dair Ankara Kriminal Polis Laboratuvarından alınan 18.12.2012 tarihli rapor ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.