Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20372
Karar No: 2015/1224
Karar Tarihi: 27.01.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20372 Esas 2015/1224 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/20372 E.  ,  2015/1224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GÜMÜŞHACIKÖY SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/07/2014
    NUMARASI : 2014/215-2014/241

    Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, usul yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-

    Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı 27.08.2013 tarihli dilekçe ile; kendisinin nüfus kütüğünde “Bekir oğlu H.. K..”, miras bırakan babasının “Mehmet oğlu B...K..”, miras bırakan kardeşinin “Ahmet oğlu M.. A..” olarak kayıtlı oldukları halde 148 ada 242 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında kendisinin “Bekir oğlu Halit” babasının ise “ oğlu Bekir” , yine 123 ada 76 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında miras bırakan kardeşinin “ Ahmet oğlu M.. A.. ” yazıldığını belirterek, anılan parsellere ait tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen karar temyiz üzerine Dairenin 15.04.2014 gün 2014/42E-2014/7726K sayılı ilamıyla “.....Yeni Tapu Sicil Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden sonra davacının, mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne başvurması, eğer bu talebinde istediği sonucu alamazsa daha sonra mahkemeye başvurması gerektiği, somut olayda öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığından, davanın usulden reddine karar verilmesi....” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararı uyarınca işlem yapılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; talep konusu 148 ada 242 parselin 2859 sayılı yasa uyarınca yapılan yenileme kadastrosu yoluyla 1304 sayılı kadastro parselinden, 123 ada 76 parselinde yenileme yoluyla 586 sayılı kadastro parselinden geldikleri, tesis kadastrosu sırasında 586 parselin Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 1973/208 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan sözedilerek malik hanesinin açık bırakıldığı, Tapulama Mahkemesinin 20.11.1981 gün 1981/17 E.-1981/75 K. sayılı ilamına istinaden Ahmet oğlu M..A.. adına tescil edildiği, 1304 sayılı parselinde kadastro sırasında Asliye Hukuk Mahkemesinin 1973/207 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan malik hanesinin açık bırakıldığı, Tapulama Mahkemesinin 12.03.1984 gün 1983/30 E.-1984/26 K. sayılı ilamına istinaden Bekir oğlu Halit ve ortakları adlarına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usûli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (9.5.1960 günlü 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı).
    “Usûli kazanılmış hak” kurumunun bir çok hukuk kuralında olduğu gibi, özellikle kamu düzeni düşüncesi ile Yargıtay içtihatlarıyla getirilmiş istisnaları bulunmadır.
    a)-Mahkemenin bozmaya uymasından sonra bir İçtihadı Birleştirme Kararı çıkarsa, bu yeni İçtihadı Birleştirme Kararının mahkemede ve Yargıtay’da görülmekte olan bütün işlere uygulanması gerekir. Buna karşı usuli kazanılmış hak iddiasında bulunulamaz (9.5.1960 günlü ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı).
    b)-İçtihadı Birleştirme Kararında olduğu gibi, bozmadan sonra yürürlüğe giren ve geçmişe etkili bir yeni yasa karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla meydana gelen usûli kazanılmış hak, hukukça değer taşımaz.
    c)- Benzer şekilde; uygulanması gereken bir yasa hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilirse, artık usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (Hukuk Genel Kurulunun 21.01.2004 günlü, 2004/10-44 E, 19 K.).
    d)-Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi, “kamu düzeni” ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001).
    Bakanlar Kurulunun 22.7.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı kararı ile kabul edilen, 17.8.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğünün 28., 72., 74. ve 75. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; Kadastro veya Tapulama Mahkemeleri tarafından kadastro veya tapulama tespitinden farklı hüküm oluşturulması ile başka mahkemeler tarafından verilen kararlar gereği tescil edilen kayıtların düzeltilmesi işlemlerinin tapu sicil müdürlüklerince yapılamayacağı sonucuna varılmaktadır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 20.05.2014 günlü 2014/3(1755) sayılı genelgesi de bu yöndedir.
    Somut olayda talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarının ilk tesis kayıtlarının kadastro mahkemesi kararlarına istinaden tapuya tescil edilmiş olup Dairenin yukarıda belirtilen önceki bozma kararı maddi hataya dayalıdır. Maddi hataya dayalı bozma kararları “usûli kazanılmış hak ilkesinin”istisnasını oluşturur. Başka bir deyişle kararın bozulmuş olması maddi hataya dayalı olup böylesi bir karara uyulmuş olması ise taraflar yararına usûli kazanılmış hak doğurmaz.
    Bu durumda usûli kazanılmış haktan sözedilemeyeceğinden mahkemece talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarına ilk tesis kayıtlarının hükmen tescillerine ilişkin dava dosyaları getirtilip gerekli inceleme,araştırma yapılarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi