16. Ceza Dairesi 2018/1679 E. , 2018/2412 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesi delaletiyle TCK"nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek;“Pek çok Yargıtay kararında "istihbarat kaynaklarından gelen veri ve bilgiler" yargılama sırasında delil olarak kabul edilmiştir. Yine Yargıtay kararlarında (Örneğin; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 28.11.2013 tarih 2013/8995-14476 E.K. Sy. Kararı gibi) terör örgütleriyle ilgili yapılanmanın ve grubun terör örgütü içinde olup olmadığı hususunun Emniyet Genel Müdürlüğünden sorulması gerektiği belirtilmiş olup, bu konuda verilen cevabın da Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından toplanan "istihbarat kaynaklı veri ve bilgilerin" değerlendirilmesi sonucu açıklanan bir hukuki kanaat olmasına rağmen bu bilgiler mahkemelerce delil olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda "ByLock" programına dair veriler ..... CMK."nun 134. maddesinde düzenlenen "sanığa ait bilgisayar vs. dijital materyaller üzerinde inceleme yapılması" mahiyetinde de değildir. Zira üzerinde inceleme yapılan ve bilgi elde edilen bilgisayar vs. dijital materyeller (örneğin ana sörvır. gibi) sanığa ait değildir. Bylock programına dair veri ve bilgiler suç tarihinden sonra MİT veya EGM tarafından bu programın kullanılmasına dair çözümlenen ve analiz edilerek toplanan teknik veri ve bilgiler olup, suç işlenmezden önceki safhayı kapsayan "suçu önleme amaçlı iletişimin dinlemesi ve kayda alınması tedbiri” mahiyetinde de değildir.” denilmek suretiyle hukuki dayanaktan yoksun değerlendirilmelere yer verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
ByLock programının ayrıntılı kullanımını gösteren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı içeriği, bir başka soruşturmada şüpheli sıfatıyla savcılıkta müdafii huzurunda beyanda bulunan ... isimli kişinin sanık hakkındaki anlatımları ile dosya kapsamına göre; münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan iletişim ağı ByLock programını “...” ID numarası ile kullanan sanığın örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin aşağıda sayılan husus dışında temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken delalet maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin gösterilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün birinci bendinin birinci fıkrasında “3713 sayılı yasanın 7/1. maddesi delaletiyle” ibaresinin çıkarılarak sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.