12. Ceza Dairesi 2019/12717 E. , 2019/10084 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2015 tarihli ve 2915/296 esas, 2015/917 sayılı kararının 24/12/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 27/04/2016 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın 5237 sayılı Kanunun 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/900 esas, 2018/677 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" şeklindeki hüküm gereğince, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının anılan maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 01.07.2019 gün ve 94660652-105-16-6481-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.07.2019 gün ve 2019/71290 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma olarak tespit edilen eyleminden dolayı TCK"nın 179/2-3, 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacağı, TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suç tarihinde sabıkasız olan sanık hakkında açıklanması geri bırakılmış olan hükümde belirlenen 25 gün hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz olup;
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Biga 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/360 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, CMK"nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasında yer alan "25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" cümlesinden sonra gelmek üzere “Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı kanunun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek TCK"nın 52/2. maddesine göre günlüğü 20 TL"den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde bir paragraf eklenmesi ile diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.