14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/9341 Karar No: 2017/3369 Karar Tarihi: 15.06.2017
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/9341 Esas 2017/3369 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkum olan sanıkların cezalarında arttırım yapılmaması aleyhe temyiz edilmemesine rağmen bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak suçu işleyen çocuk hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması konusunda itiraz mümkündür ve mahkemece karar verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz istemi reddedilmiştir. Sanıkların hapis cezasına mahkum edilmeleri sonucu olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/3. maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğu koşullu salıvermeye kadar uygulanırken, diğer kişiler için hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği kararlaştırılmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi kısmen iptal edildiği için yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle hükümler bozulmuş, ancak TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümler çıkartılmış ve yerine \"Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına\" ibaresi eklenmiştir. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 231/
14. Ceza Dairesi 2014/9341 E. , 2017/3369 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Sanıkların atılı suçtan mahkumiyetleri ile suça sürüklenen çocuk hakkında müsnet suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi. Suça sürüklenen çocuk hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, aynı Kanunun 231/12. maddesine göre itirazı kabil nitelikte olduğu ve bu hususta mahallinde itiraz merciince karar verildiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin sanıklar haklarında kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık ..."in evlenmek istediği müştekiyi kaçırarak evlenmeye razı etmeye çalıştığının mahkemece kabul edilmesi karşısında, sanıkların eylemlerini cinsel amaçla gerçekleştirdiği anlaşılmasına rağmen cezalarında TCK"nın 109/5. maddesi gereğince arttırım yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanıklar haklarında hapis cezasına mahkûmiyetlerinin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesine göre 53/1-c madde ve bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun koşullu salıvermeye kadar uygulanacağı, alt soyu haricindekiler yönünden ise bu hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Hükümlerden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin çıkartılarak yerlerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.