12. Ceza Dairesi 2019/12722 E. , 2019/10083 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3-2- 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 1.820,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2017/325 esas, 2017/328 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde 1.64 promil alkollü olduğu halde sevk ve idaresindeki araç ile seyir hâlinde iken orta refüjde bulunan ağaca çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, sanığın aracında yolcu olarak bulunan Burcu Yılmaz"ın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, sanık hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan ayrıca soruşturma yürütülerek Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 26/06/2018 tarihli ve 2018/17045 esas sayılı iddianamesi açılan kamu davasının Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/673 esası ile hâlen derdest olduğu anlaşılmakla,
Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 20/02/2018 tarihli ve 2017/12084 esas, 2018/1805 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, ancak, 5237 sayılı Kanunun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise, bir kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanık hakkında atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ayrıca cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 01.07.2019 gün ve 94660652-105-16-6746-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.07.2019 gün ve 2019/72379 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü
Sanığın 1,64 promil alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjde bulunan ağaca çarptığı, araç içinde yolcu olarak bulunan Burcu Yılmaz’ın kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, sanık hakkında düzenlenen ilk iddianame ile yalnızca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dava açıldığı ve bu suçtan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3-2- 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 1.820,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği; müşteki mağdurun şikayetçi olması üzerine sanık hakkında düzenlenen ikinci iddianame ile bilinçli taksirle yaralamadan dava açıldığı ve açılan davanın derdest olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, ancak, 5237 sayılı Kanunun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanık hakkında atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2017/325 esas, 2017/328 sayılı kararının sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.