10. Ceza Dairesi 2018/2701 E. , 2018/5964 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 26/04/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/12/2016 tarihli ve 2016/110 esas, 2016/721 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/03/2017 tarihli ve 2017/103 değişik iş sayılı kararı ile kamu davasının durmasına dair Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2017 tarihli ve 2017/190 esas, 2017/273 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/05/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 08/10/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği; ayrıca tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edildiği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 23/12/2014 tarihinde şüphelinin soruşturma aşamasında bildirdiği adreste bizzat kendisine tebliğ edilmesini müteakip, 29/12/2014 tarihinde kuruma müracaat ettiği, burada yükümlülüklerinin tebliğ edilerek tedavisi için sağlık kuruluşuna sevk edildiği,
3- Ancak şüphelinin sevk edildiği sağlık kuruluşunca 09/12/2015 tarihli yazı ile süphelinin tedavi için müracaat etmediğinin bildirilmesi üzerine, uyarılmasına karar verilerek gönderilen uyarı müzekkeresinin 28/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
4- Uyarıya rağmen şüphelinin kuruma müracaat etmeyerek yükümlülüklerini ikinci kez ihlal etmesi üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açıldığı,
5- Yapılan yargılama sonucunda, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2016 tarihli ve 2016/110 esas, 2016/721 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231. maddesi uyarınca genel hükümlere göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
6- Cumhuriyet savcısı tarafından bu karara karşı, sanık hakkında TCK’nın 191/4. maddesinde yer alan “Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme” şartı gerçekleşmeden dava açılarak yargılama yapılmasının yasaya aykırı olduğu olduğu gerekçesi ile itiraz edildiği,
7- İtirazı inceleyen Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/03/2017 tarihli ve 2017/103 değişik iş sayılı kararı ile itiraz yerinde görülüp hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararı kaldırılarak, kamu davasının açılma şartları ve sanığın hukuksal durumunun yeniden değerlendirilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği,
8- İtirazın kabul edilmesi üzerine, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2017 tarihli ve 2017/190 esas, 2017/273 sayılı kararı ile “sanığın yükümlülüklere uymamakta ısrar etme” şartı gerçekleşmeden kamu davası açıldığı gerekçesi ile, sanık hakkındaki kamu davasının durmasına dair karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, " 1- Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2017/103 değişik iş sayılı kararının yapılan incelemesinde;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen bilâ tarihli ve 2014/68853 soruşturma, 2014/352 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı verildiği, hükümlünün 09/12/2015 tarihinde denetimli serbestlik yükümlülüğünü ihlal etmesi üzerine, Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 23/12/2015 tarihli ve 2015/6954 sayılı yazısı ile uyarılmasına karar verildiği, söz konusu uyarı yazısının hükümlüye tebliğ edilerek belirtilen süre içerisinde müracaat etmesinin istendiği, hükümlünün öngörülen süre içerisinde müracaat etmediği, hükümlünün böylece denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranmamak konusunda ısrar ettiği ve yargılama şartının oluştuğu anlaşılmakla, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
2- Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli ve 2017/190 esas, 2017/273 sayılı kararının yapılan incelemesinde;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen bilâ tarihli ve 2014/68853 soruşturma, 2014/352 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı verildiği, hükümlünün 09/12/2015 tarihinde denetimli serbestlik yükümlülüğünü ihlal etmesi üzerine, Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 23/12/2015 tarihli ve 2015/6954 sayılı yazısı ile uyarılmasına karar verildiği, söz konusu uyarı yazısının hükümlüye tebliğ edilerek belirtilen süre içerisinde müracaat etmesinin istendiği, hükümlünün öngörülen süre içerisinde müracaat etmediği, hükümlünün böylece denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranmamak konusunda ısrar ettiği anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/03/2017 tarihli ve 2017/103 değişik iş sayılı kararı ile Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2017 tarihli ve 2017/190 esas, 2017/273 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için uyarılı ilk başvuru davetiyesi gönderildiği, şüphelinin 29/12/2014 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat ettiği,
Bu şekilde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat eden şüpheliye, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin “Denetim planı” başlıklı 35. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Haklarında; a) Tedavi ve denetimli serbestlik, ... kararı verilenler için denetim planı hazırlanmaz. Bu yükümlülere yükümlülükleri ile uyması gereken kuralları ve dikkat etmesi gereken hususları içeren bilgilendirme formu tebliğ edilir. Bu form denetim planı yerine geçer.” şeklindeki düzenleme gereğince Yönetmeliğin 42. maddesinde düzenlenen “Yükümlülerin uyması gereken kurallar”ın yazılı olarak imzası karşılığında tebliğ edildiği ve bu kapsamda öncelikle hakkında tedavi tedbirinin uygulanacağının ve sevk edildiği hastanenin tedavi programına uyması, tedavisi bittikten sonra da 10 gün içinde tekrar kuruma müracaat etmesi gerektiğinin bildirildiği, ayrıca yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının da ihtar edildiği, dolayısı ile birinci uyarının doğrudan ilgili müdürlükce yapılmış olduğu,
Ancak bu ihtar ve uyarıya rağmen şüphelinin sevk edildiği sağlık kuruluşuna müracaat etmeyerek yükümlülüklerini birinci kez ihlal ettiğinin 09/12/2015 tarihli bildirimden anlaşılması üzerine, uyarılmasına karar verilerek gönderilen uyarı müzekkeresinin 28/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
Bu ikinci uyarıya rağmen de şüphelinin kuruma müracaat etmeyerek yükümlülüklerini ikinci kez ihlal ettiği,
Anlaşılmıştır.
Bu hali ile 2 kez uyarılmasına rağmen 2 defa yükümlülüklerini ihlal ettiği görüldüğünden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu" gerçekleşmiştir. Bu nedenle mahkemece yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir hüküm verilmesi ve mahkemenin takdirine göre genel hükümlere göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması yasaya uygun olduğundan, mercii Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Cumhuriyet savcısının itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmesine karar verilmesi ve daha sonra da mahkemece kamu davasının durmasına karar verilmesi yasaya aykırı olup, her iki karara yönelik kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/03/2017 tarihli ve 2017/103 değişik iş sayılı kararı ile kamu davasının durmasına dair Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2017 tarihli ve 2017/190 esas, 2017/273 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.