2. Ceza Dairesi Esas No: 2016/18393 Karar No: 2017/357 Karar Tarihi: 16.01.2017
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/18393 Esas 2017/357 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara'da bir hırsızlık olayıyla ilgili olarak açılan davanın sanıkları hakkında 2006 yılında verilen karar, sanıkların zorunlu müdafii atanmaması sebebiyle hukuken geçersiz sayılmıştır. Aynı şekilde, 2010 yılında sanık hakkında verilen hüküm de zorunlu müdafii atanmamış olması nedeniyle müdafiinin temyiz talebi reddedilmiştir. 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca, zorunlu müdafii bulunmayan sanıkların hükümleri hukuken geçerli kabul edilmemektedir.
2. Ceza Dairesi 2016/18393 E. , 2017/357 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanıklar ..., ... ve.... hakkında kurulan 04.07.2006 tarihli hükümlere ilişkin sanıklar müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 tarih ve 9-7-56 sayılı kararında açıklandığı üzere, kovuşturma evresinde kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda zorunlu müdafiye yapılan tefhim ve tebliğlerin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, bu durumda zorunlu müdafiin sanığın lehine gibi görünen bazı işlemleri yapmış olsa da, örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi ve sanık tarafından temyiz dilekçesi vermesi halinde temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği gözetildiğinde; sanıkların Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/233 Talimat sayılı istinabe duruşmasında savunmalarını kendilerinin yapacaklarını belirtmeleri nedeniyle ve sanıklara zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bir durumun da bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 04.07.2006 tarihinde verilen karardan sonra yapılan işlemler ve verilen karar hukuken geçersiz olup, sanıklar müdafiinin sanıklar hakkında verilen hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, sanıklar müdafiinin Polatlı Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/103 Esas, 2006/499 Karar sayılı ve 04.07.2006 tarihli hükümlere ilişkin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Sanık ... hakkında kurulan 29.04.2010 tarihli hükme ilişkin sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 tarih ve 9-7-56 sayılı kararında açıklandığı üzere, kovuşturma evresinde kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda zorunlu müdafiye yapılan tefhim ve tebliğlerin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, bu durumda zorunlu müdafiin sanığın lehine gibi görünen bazı işlemleri yapmış olsa da, örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi ve sanık tarafından temyiz dilekçesi vermesi halinde temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği gözetildiğinde; sanığın Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/233 Talimat sayılı istinabe duruşmasında savunmasını kendisinin yapacağını belirtmesi nedeniyle ve sanığa zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bir durumun da bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık müdafiinin sanık hakkında verilen hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, sanık müdafiinin Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/754 Esas, 2010/300 Karar sayılı ve 29.04.2010 tarihli hükme ilişkin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.