Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra müdürlüğünce, şikayetçi borçlunun 3.kişilerle yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, tapuda 3.kişi adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulmuş olup, borçlu bu işlemi şikayet konusu yapmıştır. Borçlu ile arsa maliki 3.kişi arasında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiği ve borçlunun bu sözleşme doğrultusunda konut inşasını yükümlendiği, binaların yapıldığı arsanın 3.kişi adına tapuya kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Borçlu adına tapuda kayıtlı bir taşınmaz bulunmadığından ve arsa üzerine yapılan binaların arza tabi olması nedeniyle menkul hükmünde haciz işlemi yapılamayacağından, inşaat sözleşmesinin icrasına bağlı olarak ilerde doğması muhtemel haklar için haciz işlemi uygulaması da usulsüz bulunduğundan, sözü edilen haciz işleminin usulsüz olduğuna ilişkin borçlunun şikayette hukuki yararı vardır (Dairemizin süreklilik kazanan içtihatları da bu yöndedir. 12.H.D.2000/19744-20601). Bu nedenle mahkemece şikayetin esası incelenmesi gerekirken borçlunun aktif husumet ehliyeti olmadığından bahisle istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.