MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet (Sanığın, 5237 sayılı Kanun"un 155/2, 43/1, 52/2 ve 53. maddelerine göre 3 yıl hapis ve 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
5237 sayılı Kanun"un 207/1, 43/1 ve 53. maddelerine göre 1 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına.)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafii, yerel mahkeme hükmünü duruşma talepli olarak temyiz etmiş ise de, suçun vasfı ve cezanın miktarına göre, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 318. maddesi gereğince duruşma isteminin reddi ile yapılan incelemede,
Suç tarihinde ... Hastanesinde iş akdine bağlı veri giriş elemanı olarak çalışan sanığın, tedavi görüp taburcu olan hastaların, tedavi sırasında oluşan masraflarına konu fatura bedellerini hasta veya yakınlarından elden aldığı halde hastane muhasebesine geçirmediği, ayrıca ücret tahsil ettiği bu kişilere folyo fatura vererek üzerine borcun kapandığına dair ... adlı bölüm şefinin kaşesini bastığı, bu suretle özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği kabul olunan olayda;
Sanığın üzerine atılı suçları kabul etmemesi, kendilerinden ücret tahsil edilen hasta yakınlarının elden para verdikleri kişinin eşgalini farklı farklı ifade etmeleri, suç tarihinde gelir tahakkuk biriminde sanıktan başka çalışanların da bulunması, dosya kapsamında bulunan idari tahkikat evrakından inceleme görevlisi Dr. ...’ya hitaben Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. ...tarafından yazılan 27.05.2010 tarihli yazı içeriğinde “2005 yılında otomasyon sistemine geçiş yeni yapıldığından ve bilgisayar kayıt işlemlerinin verimli şekilde takibi yapılamadığından söz konusu hastaların borç ödendiği halde dosyalarının açık olma ihtimali vardır. 2005-2006-2007-2008 yıllarında ücretli veznenin protokol bazlı çalışmasından dolayı borcun kapatılıp kapatılamadığının HBS’de takip işleminin yapılamaması … göz önüne alınarak bu hasta dosyaları ile ilgili araştırma tam olarak tamamlanamamıştır.” ifadelerinden eksik incelemenin varlığının anlaşılması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakılmaksızın tespiti bakımından;
1-Hastane arşiv kayıtlarının hasta bazında tek tek incelenmesi yaptırılarak, bahse konu kayıtların araştırılması ve suç tarihi itibariyle ödeme yapılıp yapılmadığının net olarak belirlenmeye çalışılması,
2-Dosya kapsamında mevcut bulunan folyo faturalarda bulunan “Borcu kapanmıştır” yazıları ve tarihe ilişkin rakamlar üzerinde bu yazıların aidiyetlerinin tespiti bakımından sanıktan alınacak yazı ve rakam örnekleri üzerinde Adli Tıp Kurumu nezdinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, böylelikle münhasıran sanığın sebep olduğu zarar miktarının açıklıkla tespitine çalışılması,
3-İdari soruşturma safhasında bilgilerine başvurulan ve ifadeleri tutanak ile tespit edilen, özellikle sanığı idari soruşturma safhasında teşhis ettiği anlaşılan ... isimli hastanın annesi ...ın; ... isimli hastanın anne ve babaları olan ... ile...’un; ...adlı hastanın eşi...’ın ve diğer hasta yakınlarının ifadelerine başvurularak sanığın canlı veya teşhise elverişli fotoğrafları üzerinden teşhis işleminin yaptırılması,
4-Gerek sanık müdafiinin temyiz dilekçesi içeriğinden, gerekse... Bakanlığı Müfettişliği’nin dosya kapsamında mevcut 16/04/2012 tarih ve 11/26 sayılı talep yazısı içeriğinden, incelemeye konu iddialarla ilgili ... Bakanlığı Müffettişliği tarafından inceleme başlatılmış olduğu anlaşılmakla; bahse konu incelemeye ilişkin teftiş dosyasının onaylı örneğini getirtilip dosya kapsamına alınarak incelenmesi,
5-Bahse konu soruşturmanın başlamasına neden olduğu anlaşılan ... isimli kişinin borcunu önceden ödemiş olduğunu ifade etmiş olması ve buna ilişkin dilekçe vermiş olmasına rağmen, daha sonra beyanını değiştirip dilekçeyi geri almak istemesi, yeni tarihli bir ödeme dekontu ibraz etmesi karşısında, bahse konu incelemenin önlenmesine yönelik bir girişimin varlığı şüphesinin giderilmesi bakımından; dilekçe sahibi ... ve eşi ... usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilmek suretiyle tanık sıfatıyla ifadelerine başvurularak kendileri ile şikayetlerini geri çekmeleri konusunda irtibata geçen bir kişi bulunup bulunmadığı, bahse konu ödemeyi gerçekte kimin yaptığı hususlarının sorulması,
Toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Hastane idaresinin mahkemeye hitaben yazmış olduğu 25/07/2011 havale tarihli cevabi yazı içeriğinden sanığın para tahsili konusunda yetkisinin bulunmadığının ifade edilmiş olması karşısında suçun subutu halinde sanığın eyleminin her bir hasta yakını mağdura karşı ayrı ayrı TCK"nın 157/1. maddede düzenlenen dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturacağı gözetilmeden somut olayda uygulama yeri bulunmayan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.