7. Ceza Dairesi 2018/11264 E. , 2021/2984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- ...-... plakalı nakil aracının iadesi hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla katılan ... İdaresi yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan İADE KARARININ ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık ..."ın aşamalardaki savunmalarında, ...Dış Ticaret adlı firmada nakliye şoförü olarak çalışmakta olduğunu, çalıştığı şirketin kendisine nakliye işi olduğunu söyleyerek diğer sanık ..."ın oğlu olduğu anlaşılan ..."ın numarasını verdiğini, ..."ın malı araca yüklediğini ve malın faturasının da bulunduğunu, dava konusu ... kaçak olduğunu bilemeyeceğini, suçlamaları kabul etmediğini belirttiği, diğer sanık ..."ın savunmasının da doğrular mahiyette olduğu, sanığın yakalama sırasında eşyaya ilişkin sevk irsaliyesi ve fatura da ibraz ettiği, ... kaçak olduğunu anlaması ve bilmesinin mümkün olmadığının anlaşılması karşısında; sanık ..."ın atılı suça iştirak ettiğine dair mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık ..."ın aşamalardaki savunmalarında; ... oğlu ..."a ait ... adlı şirkete ait olduğunu, kendisinin özel işleri nedeniyle Adana iline gitmek için otobüs bileti alacağı sırada oğlunun Adana"ya mal göndereceğini,
kendinin de malı taşıyacak araç ile gidebileceğini söylemesi üzerine araca bindiğini, suçlamayı kabul etmediğini belirttiği, dava konusu eşyaya ilişkin olarak sunulan alış faturası ve sevk irsaliyesine göre de malın ..."a ait ... Ticaret adlı iş yerine ait gözükmesi karşısında; suça konu ... yerli ya da yabancı menşeili olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak yabancı menşeili olduğunun anlaşılması halinde çaya ilişkin olarak ibraz edilen ...Gıda Ürünleri adlı firma tarafından tanzim edilmiş gözüken 10/01/2012 tarih ve A-14189 seri no"lu alış faturası ile ilgili olarak ithale kadar inilmek suretiyle zincirleme menşei araştırmasının tamamlanması, fatura düzenleyicisi firma yetkililerinin dinlenmesi, ilgili Gümrük İdaresinden gümrük giriş beyannameleri tüm ekleriyle birlikte getirtilip, dava konusu eşya ve tüm belgeler konusunda, dosyanın alanında uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilerek eşyanın cins, miktar, menşe ve sair özellikleri itibariyle ayniyet tespiti yaptırılması, ..."ın dinlenilerek gerektiğinde hakkında suç duyurusunda bulunulması ile neticesine göre sanık ..."ın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yılın altında olduğu gözetilerek; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Yasanın 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “basit yargılama usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, hapis ve adli para cezasında TCK"nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaştırılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.