15. Ceza Dairesi 2017/11499 E. , 2019/5849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanığın TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4, 53.maddeleri ve 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Şişli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/86 Esas sayılı dosyasında; müşteki ... A.Ş tarafından şirketlerine ciro yoluyla intikal eden, keşidecisi ... San. Tic. Ltd. Şti. olan, 27/05/2008 keşide tarihli, 6.900 USD bedelli suça konu çek ile ilgili bankaya ibrazında karşılığının olmadığı gerekçesiyle, keşideci şirket hakkında karşılıksız çek nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan kovuşturma sonucunda; çekteki imzanın keşideci şirket yetkilisi ..."a ait olmadığının tespit edildiği, gerçek failin araştırılması ve hakkında gereğinin ifası için Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, yeniden yapılan soruşturma ve kovuşturma sonucunda sanık ..."in suça konu çeki tanık olarak beyanı alınan ..."den aldığını savunduğu, ancak 13/07/2010 tarihli ekspertiz raporuna göre, çek üzerindeki 1. ciranta imzasının tanık ..."in eli ürünü olmadığının tespit edildiği ve sanığın savunmasının doğrulanmadığı, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan beyanı sanık savunması, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik eyleminin sabit olduğuna dair mahkemenin kabul ve uygulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiilerinin eksik incelemeye, sanığın suç kastı olmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Sanık ...’in suça konu çeki hangi ticari ilişki karşılığında, ne tür bir menfaat temin ederek, ne zaman cirolayıp elinden çıkardığı hususları karar yerinde tartışılmadan, sanığın üzerine atılı bankanın maddi varlığını kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık eyleminin sabit olduğu gerekçesiyle mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.