17. Hukuk Dairesi 2017/5719 E. , 2019/11444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların murisi ... ile dava dışı ... A.Ş. arasında akdedilen konut kredisi sözleşmesi doğrultusunda davalı nezdinde hayat sigortası poliçesi imzalandığını, imzalanan formlardaki cevaplanan soruların murisin el ürünü olmadığını, krediyi kullanmak için poliçeyi mecburen imzaladığını, sigorta sözleşmesi 14.03.2011 tarihli olup rizikonun vefat ile 24.09.2013 tarihinde gerçekleştiğini ileri sürerek, riziko ile karar tarihi arasında muaccel olmuş ve olacak kredi taksitlerine mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanarak ve rizikonun gerçekleşmesi tarihinden itibaren ödenmesi gereken konut kredisi taksitlerinin tamamının toplam tutarı hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.000,00 TL."nin tahsilini, mahkeme aksi kanaatte ise terditli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere murisin ödemiş olduğu primlerin ödeme tarihlerinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte hesaplanarak 3.000,00 TL."nin tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini 44.011,00 TL."ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; dava dışı daini mürtehin sıfatına haiz bankanın muvafakatinin gerektiğini, davacıların hangi poliçe/sertifika kapsamında talepte bulunuyorlarsa o poliçenin üzerinde yazan meblağı talep ve dava edebileceklerini, kısmi dava açılamayacağını, dava dışı bankadan kullanılan krediyle ilgili olarak müvekkili şirket nezdindeki kredi grup hayat sigortası kapsamında 12.03.2011 tarihli başvuru bilgilendirme formunu doldurduğunu, müteveffanın vefatına neden olan kronik myeloid lösemi hastalığı bulunmasına rağmen sağlık beyan formunda böyle bir beyanda bulunmadığını, sigortalının oldukça önemli hastalığını sigorta poliçesinin düzenlenmesi sırasında bizzat sorulmuş olmasına rağmen beyan etmemesinin kasıt derecesinde kusur olduğunu, bu nedenle müvekkilinin tazminat ödeme borcunun ortadan kalktığını savunarak, öncelikle aktif dava ehliyeti yokluğundan, aksi halde esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, müteveffanın sözleşmeyi imzaladığı sırada kml hastası olması ve bu tanının 2008 yılında konulmuş olması karşısında, müteveffanın bu durumu gerek sigorta poliçesi tanzimi sırasında, gerekse sonradan sigorta şirketine bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371.maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.