10. Hukuk Dairesi 2018/2886 E. , 2019/8766 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, yaşamlarını yitiren sigortalı eş ve baba üzerinden hak sahibi sıfatıyla çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti, aylık kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali, kesilen tutarın iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin vefat eden eşi ..."nin 23/08/2012 tarihinde vefat etmiş olduğunu ve müvekkilinin müracaatı üzerine kendisine ölüm aylığı bağlandığını, müvekkilinin vefat eden babası..."in ise 24/06/2002 tarihinde vefat ettiğini ve kuruma müracaatı üzerine vefat eden babasından Ekim 2012 tarihinde ölüm aylığı bağlandığını, ancak SGK İl Müdürlüğünce müvekkiline yersiz ödeme yapıldığı gerekçesi ile 11.038,28 TL borç tahakkuk ettirildiğini, kurumun işleminin yerinde olmadığını, müvekkilinin talep hakkına sahip olduğunu, bu nedenle kurum işleminin iptali ile müvekkilinin ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti ile kesilen tutarın iadesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP: Davalı vekili; 08/08/2001-01/08/2003 tarihleri arasında ölen 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalıların hak sahibi kız çocuklarına aylık bağlanabilmesi için 3 tam yıl sigortalı olma şartı yanında geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak şartı aranmaksızın sadece bir Sosyal Güvenlik kuruluşuna tabi işte çalışıp çalışmadıkları veya bunlardan aylık veya gelir alıp almadıkları dikkate alındığından davacının vefat eden eşinden 4/C kapsamında ölüm aylığı aldığı tespit edildiğinden kurumun 17/12/2015 tarihli görüş yazısına istinaden yukarıda bahsedilen şartlar doğrultusunda müteveffa sigortalı..."den aldığı ölüm aylığının iptal edilmesi gerektiğini, kurum işleminin haklı ve hukuka uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kabulü ile, davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine, davacının babasından kaynaklı olarak ölüm aylığına hak kazandığının tespitine, davacıya ödenmesi gereken aylıkların ödenmeleri gereken tarihlerden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacıdan yapılan kesintilerin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" karar verilmiştir.
İSTİNAF:
Davalı Kurum vekili tarafından anılan karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
B- BAM KARARI
Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulüne, Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 24.08.2017 gün ve 2016/888 E. - 2017/443 K. sayılı kararının kaldırılmasına, yerine,
“Davanın kabulü ile, davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine,
Davacının babasından kaynaklı ölüm aylığına hak kazandığının tespitine,
Ödenmesi gereken ölüm aylıklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacıdan yapılan kesintilerin iadesine,” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf taleplerinin yalnızca faize ilişkin kısmı bakımından değerlendirildiği, oysa ki 08.08.2001 - 01.08.2003 tarihleri arasında ölen 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalıların hak sahibi kız çocuklarına aylık bağlanabilmesi için 3 tam yıl sigortalı olma şartı yanında, geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak(gelir unsuru) şart aranmaksızın sadece bir sosyal güvenlik Kuruluşlarına tabi işte çalışıp çalışmadıkları veya bunlardan aylık veya gelir alıp almadıkları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı, Kurumca yapılan işlemlerde mevzuata aykırı bir durum olmadığı, davanın kabulüne yönelik verilen kararın hukuka uygun olmadığı belirtilmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde 23.08.2012 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 5510 sayılı Kanunun 4/1-c kapsamında kendisine ölüm aylığı bağlanan davacı hak sahibine bu kez, 24.06.2002 tarihinde vefat eden babasından dolayı 27.09.2012 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, ve daha sonra, 2926 sayılı Yasanın 27. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, 01.01.1984 - 03.10.2000 ile 08.08.2001 - 02.08.2003 tarihleri arasında ölen 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalıların hak sahibi kız çocuklarına aylık bağlanabilmesi için gelir unsuru yerine 3 tam yıl sigortalı olma ve sadece herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi işte çalışıp çalışmadıkları ile buralardan gelir ve aylık alıp almadıkları şartını yerine getirmediğinden bahisle aylığın iptal edildiği ve davacıya yersiz aylık nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan ve 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren, “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Eldeki davada ise davacının babadan dolayı hak sahipliği sıfatı, 01.10.2008 tarihi sonrası, 23.08.2012 tarihinde kocanın ölümüyle kazanıldığından hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükteki mevzuat gereği, özellikle 5510 sayılı Yasanın 54. Maddesi kapsamında irdeleme yapılmak suretiyle davacı hakkında hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihe göre uygulanması gereken yasal mevzuat irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.