15. Ceza Dairesi 2018/3810 E. , 2019/5827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 43/1, 62/1, 52/2-4 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafisinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, suç tarihi itibari ile müşteki şirkette pompacı olarak çalıştığı, çalıştığı dönem içerinde akaryakıt istasyonunda satış yaparken, pompa ile otomasyon sistemi arasındaki bağlantıyı devre dışı bırakarak değişik zamanlarda harici satış yapıp, kendisine yarar sağladığı, bu surette zincirleme şekilde hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, sanık savunmasına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı bu suçtan mahkumiyetine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafisinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 gün ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken yetersiz gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılması ve 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak ve hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde cezasının üst sınırdan tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.