Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/11936 Esas 2016/15275 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11936
Karar No: 2016/15275
Karar Tarihi: 19.12.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/11936 Esas 2016/15275 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/11936 E.  ,  2016/15275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İŞ) Mahkemesi



    Davacı, murisinin davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının vefat eden eşi ..."ın davalı işyerinde 01.03.1990 ile 11.09.1993 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamada bulunabilmesi için gerekli olan şartlardır. Kesin hüküm bulunmaması bir dava şartıdır. Dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.
    Maddi anlamda kesin hükmün koşulları ,6100 sayılı HMK’nun 303/1. maddesinde “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde belirtilmiştir. Buna göre ,kesin hükmün varlığı için davanın taraflarının aynı olması,dava sebeplerinin aynı olması ve davanın konusunun aynı olması gerekir.
    Dava konusunun aynı olup olmadığını tespit etmek için ilk davadaki kesinleşen hüküm fıkrası ile ikinci davadaki talep sonucunun karşılaştırılması gerekir.Eğer,ikinci davadaki talep sonucu ilk davada kesinleşen hüküm fıkrasını ortadan kaldıracak nitelikte ise ,dava konusu aynı sayılır.
    Davacının .... Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi 2008/98 Esas sayılı dosyasında vefat eden eşinin 01.05.1990 ile 15.05.1990 tarihleri arasındaki hizmetinin tespiti istemi ile dava açtığı,mahkemece davacının ispat edilemeyen davasının reddine karar verildiği,kararın temyiz edilmeksizin 08.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/98 E. sayılı kararı ile bu davanın tarafları ve konusunun aynı olduğu , kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, eldeki davada talep olunan hizmet süresi bakımından dava konusunun farklı olduğu bu nedenle ilk hükmün bu dava açısından kesin hüküm oluşturmadığı gözetilerek, işin esasına girilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    19.12.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.