Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4649 Esas 2019/1322 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4649
Karar No: 2019/1322
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4649 Esas 2019/1322 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı tarafından icra takibi başlatıldığını ve borçlu olmadığını iddia ederek menfi tespit-istirdat davası açmıştır. Ancak mahkeme yapılan yargılama ve bilirkişi raporu sonucu davacının 3. kişinin borcuna karşılık tesis edilen ipotek gereği borcun tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, TMK'nın 887. maddesi kapsamında asıl borçluyla beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları bakımından borç muaccel hale gelmez. Bu nedenle mahkemenin bu durumu araştırması gerektiği ve kararın eksik olduğunu belirterek kararı bozmuştur.
TMK'nın 887. maddesi, asıl borçluyla beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları bakımından borç muaccel hale gelmez.
19. Hukuk Dairesi         2017/4649 E.  ,  2019/1322 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafında temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı asil, davalı tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2010/405 esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, kendisinin dava dışı ..."dan dolayı alacağı temlik eden bankaya veya davalıya borcunun bulunmadığını, dava dışı ..."ın borcuna kefil olmadığını ve lehine ipotek vermediğini ileri sürerek, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 16/02/2016 tarihli duruşmada takip konusu borcun 02/07/2012 tarihinde haricen tahsil edildiğini, davaya istirdat davası olarak devam etmek istediği yönünde beyanda bulunmuştur.
    Davalı vekili, diğer takip borçlusu ...’ın dava dışı ...’tan kredi kullandığını, kredinin kefilinin dava dışı ... Dağıtım ... Ltd. Şti. olduğunu, davacının ise ... Dağıtım ... Ltd. Şti. lehine taşınmazını ipotek ettirdiğini, diğer takip borçlusu ... bankaya borcunu ödeyemeyince borcun davalı tarafından ödendiğini, davalının ipotek konusu alacağı her türlü yasal koşulu yerine getirerek bankadan temlik aldığını, alacağın temlikiyle ipoteğinde davalıya geçtiğini belirterek, davanın reddini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı ... A.Ş. ile dava dışı ... arasında kredi sözleşmelerinin imzalandığı, davacının bu kredilerin teminatı olmak üzere ... A.Ş lehine kendi adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirdiği, ... A.Ş. tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının davalıya temlik edildiği, davacının 3. kişinin borcuna karşılık tesis edilen ipotek gereği borcun tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davalı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK’nın 887. maddesi kapsamında asıl borçluyla beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları bakımından borç muaccel hale gelmez. Bu durumda mahkemece anılan yasa hükmünde belirtilen dava şartı üzerinde durulup davacı ipotekli taşınmaz malikine anılan Yasa hükmü uyarınca muacceliyet ihbarı yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.