20. Hukuk Dairesi 2015/16508 E. , 2017/3835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... ve Ark.
DAVALILAR : Hazine-Kahramanmaraş Belediye Başkanlığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 23.06.2004 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Gazipaşa mahallesi Kandilbeleni mevkiinde bulunan 5000 m² yüzölçümlü bir parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacılar adına tescilini istemiştir. Hazine vekili 14.08.2008 tarihli dilekçe ile, 4721 sayılı Medeni Kanunun 713/6 maddesi uyarınca taşınmazın hazine adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişilerinin 14.06.2006 tarihli rapor ve krokilerinde (B) işaretli 3663,89 m² yüzölçümüdeki bölümün zeytinlik niteliği ile miras payları oranında davacı gerçek kişiler adına, aynı raporda (A) işaretli 93,28 m² yüzölçümündeki bölümün ham toprak niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk dairesinin 13/12/2010 gün ve 2010/12677-15782 E.K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: "...3402 Sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır..." hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile fenni bilirkişi Mustafa Dal"ın 02/11/2012 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 3663,89 m2 yerin, zeytinlik vasfında miras payları oranında davacı gerçek kişiler adına, (A) harfi ile gösterilen 93,28m2 yerin ise orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1999 yılında yapılıp 10.06.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1974 yılında yapılmış ve 25.06.1975 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılması mümkün yerlerden olduğu, davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 02.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.