Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8710
Karar No: 2018/6956
Karar Tarihi: 18.09.2018

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8710 Esas 2018/6956 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ile kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan hüküm vermiştir. Ancak, sanıkların suçun işlendiğine dair yeterli delil olmadığı için, bir sanığın beraat kararı onanmıştır. Diğer sanıkların resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetleri de bozulmuştur. Bu kararda, sahte belge oluşturma suçunun TCK'nin 244/2-3. maddesi kapsamında sisteme veri yerleştirme suçu olduğu vurgulanmış, dolandırıcılık suçunda belirlenen cezaların suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmaması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle sanıkların durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmış, sahtecilik suçu hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik objektif ve subjektif koşulların değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nin 244/2-3, 158/1-e, 61, 53 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/8710 E.  ,  2018/6956 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında, nitelikli dolandırıcılık ile kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan beraatine
    Sanıklar ... ve ...
    hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede
    sahtecilik suçundan; mahkumiyet

    I- Sanık ... hakkında “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kurulan beraat hükümlerine karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II- Sanıklar ... ve ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı katılan vekili ve sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    1. İşe giriş bildirgesinin katılan kuruma e-bildirge, imza ve şifre ile bilgisayar ortamında verilmesi halinde, sahte oluşturulmuş maddi varlığı haiz, somut bir belge olmadığından, fiilin bu hali ile TCK"nin 244/2-3. maddesi kapsamında sisteme veri yerleştirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun niteliği yanlış belirlenerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hükümler kurulması,
    2. 5237 sayılı TCK"nin 158/1-e maddesine göre nitelikli dolandırıcılık suçundan adli para cezası tayin edilirken aynı Kanunun 61. maddesi de gözetilerek, belirlenen tam gün sayısının bir gün karşılığı takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının tayini, bu miktarın suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olması halinde iki katına çıkarılmasından sonra indirim nedenlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hatalı uygulama ile eksik ceza tayin edilmesi,
    3. Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 E ve 2015/85 K. sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    4. Kabule göre; 25.07.2010 tarihli ve 27652 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesiyle CMK"nin 231. maddesinin 6. fıkrasına getirilen ek cümle gereğince, sanıklara sahtecilik suçuna ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediklerinin sorulması, CMK’nin 231/6. madde ve fıkrasında gösterilen objektif ve subjektif koşullarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi