Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1920
Karar No: 2018/8058
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1920 Esas 2018/8058 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, babasının maliki olduğu bir binada yapılan şuyulandırma işlemi sonrasında davalıların adına kaydedilen taşınmazın kaydının iptali ve davacı adına tescilini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş, ancak bu kararın temyizi talep edilmiştir. Yargıtay ise, eksik harç ödenmesi için kesin süre verilmesinde, yapılması gereken işlerin tam bir açıklıkla belirtilmesi, sürenin yeterli olması ve sonuçların açıklanması gerektiği gibi ilkelere uyulmamasının doğru görülmediğini belirterek, kararı bozmuştur. Kanun maddeleri ise; kesin sürenin verilmesinde bazı ilkelerin gözetilmesi gerektiğini belirten 6100 sayılı HMK’nun 90 ve 94. maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi         2018/1920 E.  ,  2018/8058 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı vekili, davacının vasisi olduğu babası ..."un 3074 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki 5 katlı binanın maliki olduğunu, binanın 37 yıl önce yapıldığını, 14.02.1995 tarihinde yapılan ıslah imar planı uygulaması ve şüyulandırma işlemi sonunda ... Karpuz"a ait 110 m2"lik arsa payının 8 m2 olarak tapuya kaydedildiğini, 102 m2"lik kısmın aynı ada ve parselde bulunan davalılar ... ve .... adına tescil edildiğini, bu konuda yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını belirterek, şuyulandırma işlemi sırasında hataen davalılar adına kaydedilen 102 m2"lik taşınmazın ... kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalılar vekili, şuyulandırma işleminden itibaren 18 yıl geçtiğini ve işlemin kesinleştiğini, davalıların taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin nizasız ve fasılasız devam ettiğini, taşınmaz değerinin az gösterildiğini belirtilerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 90.maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
    Aynı yasanın 94.maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
    Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1)Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2)Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3)Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4)Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    Somut olayda; yerinde yapılan keşif sonucunda dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri 510,000,00TL olarak belirlenmiş, mahkemece bu değer üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacı vekiline, 06.11.2014 tarihli celsede üç haftalık kesin süre verilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca; eksik harcın tamamlanması için kesin süre verildiğinde, ara kararında yapılması gereken işlerin neler olduğunun tam bir açıklıkla belirtilmesi, sürenin yeterli ve elverişli olması, kesin sürenin sonuçlarının açıklanması gerekli iken bu yönler gözetilmeden usulüne uygun olmayan bu şekilde kesin süre verilmesi ve bu yöne ilişkin işlemler yerine getirilmeksizin davanın yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi