1. Hukuk Dairesi 2014/16937 E. , 2015/1079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2012/628-2014/377
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 277 ada 33 parsel sayılı taşınmazda taraflar ve dava dışı kardeşlerinin murisi olan Hasan"ın paydaş olduğu, davacının, 33 parselde bulunan binanın 1. katının kiraya verildiğini, 2. katındaki dairenin davalı Ömer, 3. katındaki dairenin davalı Rafet ve 4. katındaki dairenin ise davalı Enver tarafından kullanıldığını, kendisine bir bedel ödenmediğini, murislerinin ölümünden sonra davalılardan ecrimisil talep ettiğini ileri sürerek dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için 5.000"er TL toplamda 15.000 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini isteyerek eldeki davayı açtığı, davalıların intifadan men şartının gerçekleşmediğini ve taraflar arasında fiili kullanma biçiminin oluştuğunu belirterek davanın reddini savundukları, mahkemece dava konusu yerin hukuki semere getiren bir yer olup intifadan men koşulunun gerçekleşmesine gerek olmadığı ve davacının iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmaz yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince, davalı tanıklarının 1. katta bulunan dairenin kirasının davacı tarafından alındığını beyan ettikleri, davacının eşi olan ve yargılamada davacı tanığı olarak dinlenen S..E.."ın anılan dairenin kira parasının 1 yıl süre ile davacı tarafından alındığını belirttiği, davacı tanıklarının, davacının dava konusu daireler için davalı taraftan kira parası talep ettiğini, davalı tanıklarının ise taraflar arasında anılan nedenle bir konuşma veya tartışma olmadığını bildirdikleri anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece taraf tanıklarının beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve farklılıkların araştırılması için tarafların bildirdikleri tanıklar yeniden dinlenerek; ecrimisile konu yapılan taşınmazlarla ilgili olarak davacının davalı taraftan kira parası isteyip istemediğinin, istedi ise hangi dönemler için istendiğinin, 1. katta bulunan dairenin kim tarafından kiraya verildiğinin, davacı tarafından ecrimisil talep edilen dönmelerde belirtilen daireden kira parası alınıp alınmadığı konusunda ayrıntılı beyanlarının alınması, toplanan ve toplanacak deliller yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirilerek tarafların murisinin taşınmazdaki payı ve davacının miras payı birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.1.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.