4. Hukuk Dairesi 2015/11173 E. , 2015/14666 K.
"İçtihat Metni"....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/08/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, tehdit nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar davalı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, Bakanlıkta hakim olan müvekkilinin bir toplantı nedeniyle uçakla .... gittiği sırada ön koltukta oturan davalının uygunsuz davranışları nedeniyle etrafı rahatsız ettiğini, davacının kendisini uyardığını, bunun üzerine davalının "sen kim oluyorsun" diyerek karşılık verdiğini, davacının kendisini tanıtarak hakim olduğunu söylemesi üzerine davalının ”hakim olursan ol, ben adamın kafasına sıkarım, daha sonra on milyon dolar vererek dışarı çıkarım, seni de tutuklatırım” sözleri ile tehdit ettiğini, davalının tehdit suçundan dolayı .... 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/04/2010 tarihli, 2009/683 esas 2010/407 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiğini belirterek, davalının hareketlerinden kişilik hakları zarar gördüğünden manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalının tehdit niteliğindeki sözleri nedeniyle, davanın kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödetilmesine karar vermiştir.
818 sayılı BK 49. maddesi hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek, takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. ....
O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya gelince, olayların gelişim biçimi, olay tarihi, tarafların sıfatları, ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 14/12/2015